Türkiye'nin en sıcak gündemlerinden biri olan barış süreci, son yıllarda yalnızca bir hükümet politikası değil, aynı zamanda toplumsal bir sürecin de konusu oldu.
Barış ve çözüm söylemleri, yıllardır kanlı bir çatışmanın merkezinde bulunan halkların, toplumların ve siyasi aktörlerin gündeminde hep yer buldu.
Ama yaşananlara baktığımızda, son dönemde bir gariplik olduğunu sezinlemek mümkün. O yüzden de şu iki soruyu sormak elzem: Bu süreci kim sahipleniyor? Kim ön plana çıkıyor?
***
Bugün, barış süreciyle ilgili en fazla sesi çıkan, en fazla görünür olan siyasi parti MHP.
Neredeyse her gün, MHP’nin üst düzey yetkilileri, il başkanları, ilçe başkanları kamuoyunda ve gazetelerde terörsüz bir Türkiye için önerilerde bulunuyor, süreç hakkında yorum yapıyor ve barışın önemini vurguluyorlar. Göz önünde. Sahada. Her noktada.
Genel Başkan Devlet Bahçeli de her konuşmasında barış sürecinin tıkatılmaması yönünde telkinlerde bulunuyor. Sürecin öneminin altını çiziyor.
Ama gelin görün ki, bu süreci başlatan aktörlerden, bu süreci yöneten iktidar partisi AK Parti neredeyse gizlendi.
***
AK Parti’nin milletvekilleri, teşkilatları, hatta hükümet yetkilileri, bu kadar önemli bir süreçte neden daha fazla söz hakkı almaz? Neden bu süreçte yeteri kadar görünür değiller?
AK Parti, barışın neresinde? Bu soruyu sormadan edemiyoruz. Kocaeli’de de bu bariz bir şekilde hissediliyor.
Kocaeli’nin en kritik noktalarında, AK Partili vekillerin ya da teşkilatlarının, sağlıklı bir şekilde terörsüz bir Türkiye adına, bu sürecin devamına dair açıklamalarda bulunduklarına hiç şahit olmadık.
Mesela dün İl Başkanı Şahin Talus bir basın toplantısı düzenledi. Uzun bir aradan sonra basın mensupları ile bir araya geldi. Birçok konuya değindi. Evet, barışı anlattı ama Türkiye’den ziyade Ortadoğu barışına değindi. Gazze’ye, Suriye’ye atıfta bulundu. Terörsüz Türkiye’den, neredeyse sadece 2 satırla bahsetti.
***
Ama MHP’nin il başkanı ve ilçe başkanları, her fırsatta bu meseleye dair açıklamalar yapıyor. Gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada terörün son bulması, barışın tesisi adına sürekli konuşan, görüş beyan eden onlar. Peki AK Parti?
Bir süreç yürütülüyor ama AK Parti’nin sesini duyamıyoruz. Eğer bu sürecin sorumluluğu ve vebali tamamen bir başka partiye bırakılıyorsa, bu,
AK Parti’nin hem toplumsal hem de siyasi anlamda büyük bir risk aldığını gösteriyor.
Kocaeli’de, AK Parti’nin sahada olmadığı bir süreçte, MHP’nin bu kadar fazla ön planda olması, özellikle de sağduyulu bir halk kitlesi için kafa karıştırıcı bir durum oluşturuyor.
Şayet AK Parti, barış süreciyle ilgili görüşlerini yeterince dillendirmezse, bu durum halkın gözünde çok farklı anlamlar taşır.
Buradaki sessizlik, her şeyden önce, barış sürecinin hükümetin değil, sadece MHP’nin süreçmiş gibi algılanmasına yol açıyor.
Oysa ki bu süreci başlatan, kurgulayan ve yöneten partinin AK Parti olduğu herkesin bildiği bir gerçektir.