Özellikle de bu seçim sonrası bu soru çok sık soruldu. Öyle ya... Birbiri ardına yaşanan olumsuzluklar varken, AK Parti yine birinci parti olmayı başardı.
Bunun en büyük etkeni tabii ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi bir siyaset uzmanının varlığı. Ama tek başına yeterli mi? Tabii ki değil.
AK Parti'deki birlik beraberlik de her seçimin belirleyici etkeni oluyor.
Bunu geçtiğimiz günlerde net bir şekilde gördük.
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, nisan ayında yolcu taşımaya başlayan Plajyolu-Kuruçeşme tramvay hattının tanıtımını yaptı.
Ben de programa katılanlar arasındaydım.
Açıkçası gitmeden önce partiden en az 1, bilemediniz 2 milletvekilinin katılacağını düşünüyordum. Ancak fena yanılmışım.
*
Milletvekilleri Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Veysel Tipioğlu, Cemil Yaman, Radiye Sezer Katırcıoğlu, Mehmet Akif Yılmaz ve Sami Çakır tam kadro oradaydı.
AK Parti İl Başkanı Şahin Talus da... İzmit İlçe Başkanı Muharrem Tutuş da...
Yani tam bir birlik görüntüsü.
O an CHP'yi düşündüm. Acaba CHP'li bir belediye başkanı veya il örgütü böyle bir program yapsaydı kaç kişi giderdi? En önemlisi, tüm vekiller yan yana gelir miydi?
Sonra fark ettim ki meslek büyüklerimiz de aynı şeyi düşünmüş.
Vardığımız netice aynıydı. CHP'nin böyle bir görüntü veremeyeceğiydi.
Doğruya doğru.
İşte AK Parti bu sayede kazanıyor. Seçmene güçlü olduğu, aralarında tartışsalar da kamuoyuna birlik görüntüsü veriyor. Seçmen de bu tabloya onay veriyor.
CHP ise sürekli kavga, parti içi mücadele görüntüsü verdiği için seçmeni inandıramıyor.
Hülagü'nün morali çok bozuk
Açılışta dikkatimi çeken bir başka husus ise Prof. Dr. Sadettin Hülagü'nün keyifsiz haliydi.
Belli ki bir haftada yaşananlar, moralini çok bozmuş.
Nasıl bozmasın ki?
Adı Sağlık Bakanlığı için geçiyordu, olmadı.
Sonra, TBMM'de sağlık komisyon başkanı olabileceğine inandı. Ama o da olmadı.
Yani bir haftada fena kaybetti.
Yoluna sade milletvekili olarak devam edecek.
Bu da Sadettin Hoca’nın moralini epey bozmuşa benziyor.