11 Temmuz 2025 tarihinde, İstanbul’un tarihi simgelerinden ve ‘Dünya Miras Alanı’ içinde yer alan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nde meydana gelen kundaklama girişimiyle ilgili soruşturma tamamlandı. Caminin halısını tutuşturmaya çalışan Mesut G. hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırlandı.
Kitap ve Yazmalarla Yangın Çıkarmaya Çalıştı
İddianamede yer alan bilgilere göre, şüpheli Mesut G., yanında getirdiği kitap, yazma, yaprak ve ağaç parçalarını caminin içine soktu. Güvenlik kamerası görüntülerine göre, bu nesneleri sütun dibine yerleştirerek yakmaya çalıştı ve hızla camiden ayrıldı. Yangın cami görevlileri tarafından kısa sürede fark edilerek söndürüldü.
“Pişman Değilim”
Şüpheli ifadesinde şu çarpıcı sözlere yer verdi:
“Amacım Ayasofya Camii’ni yakmaktı. Yanımda İncil ve yazma bulundurdum. Yazma, inançlarımda kadının saçı cinsel obje değildir düşüncemi göstermek için; İncil ise dikkat çekmek içindi. Pişman değilim.”
13 Yıla Kadar Hapis Talebi
İddianamede, Ayasofya’nın 1. grup korunması gereken kültür varlığı olarak tescilli olduğu ve şüphelinin kamu malına zarar verdiği belirtildi. Mesut G. hakkında “yakarak kamu malına zarar verme” ve “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlarından toplamda 4 yıldan 13 yıla kadar hapis cezası istendi.





