Ülkemizde siyasi iktidarlar rüşvet, torpil, kamu malına çökme, yasaları çiğneme gibi eylemlerde bulunduğunda sayın halkımız tepki ve duygularını “balık baştan kokar”deyimiyle ifade eder.
Balık baştan kokar deyiminin balık üzerindeki olumsuz etkilerini düşündüğümüzde bu deyimi balığı tenzih ederek kullanmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.
Balık avlanıp sudan çıkarıldığında canlı ve tazedir. Hiçbir işleme tabi tutulmadan olduğu gibi bırakılırsa altı saat sonra bozulmaya başlar.
Balık kafasından yani balık baştan kokar diye bilinir. Bilinenin aksine balığın balık gibi kokması şart değildir.
Taptaze balık ve kabuklu deniz ürünleri sudan çıktıktan birkaç saat sonra bile gerçekten kokusuzdurlar. Biraz serin deniz esintisi olabilir ama kesinlikle nahoş bir koku değildir bu. Deniz ürünleri ancak bozulmaya başladığında balıksı kokar ve deniz ürünleri diğer et çeşitlerinden daha hızlı bozulur.
Bilim insanları; o balıksı kokusununun amonyak, kükürt bileşikleri ve proteinlerdeki aminoasitlerin bozulmasıyla oluşan ve amin denilen kimyasallar gibi ayrışan ürünlerden geldiğini, bu kimyasalların kokusunun ise balık yenilemeyecek kadar bozulmadan önce ortaya çıktığını belirtiyorlar. Yani biraz balıksı kokan balık yenilmeyecek kadar kötü değildir ancak uyarıdır. Balık tazeliğini yitiriyor, sinyal veriyor demektir. Balığı hemen tüketin diyorlar.
Aslında mecazi anlamda kullanılan bu sözde kastedilen bir kişinin kendini en baştan belli etmesidir.
Sayın halkımız ülkemizde yaşanan sahte diplama skandalına atıfta bulunarak üstü kapalı olarak devletin bütün kurumlarında gördüğümüz tam kanunsuzluk halininden siyasi iktidarın başında bulunan Recep Tayyip Erdoğan'ın sorumlu olduğunu söylüyor.