Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, yaklaşık bin saatlik güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyerek Ör’ün en son lise arkadaşı Işık Eren ile görüştüğünü ortaya çıkardı. Kayıtlarda, Ör’ün İstanbul Sultanbeyli’de Eren’e ait galeriden bir daha ayrılmadığı ve aracının Gebze’de terk edilmiş halde bulunduğu belirlendi.
VÜCUDUNA AİT BİR PARÇA BULUNAMADI
Polis ekipleri belirlenen tüm alanlarda arama ve kazı çalışmaları yaptı. Yapılan çalışmalar sonucunda vahşi cinayete kurban giden Nuran Ör’ün vücuduna ait herhangi bir parçaya rastlamadı. Soruşturma kapsamında öldüğü kesinleşen Nurhan Ör için 15 Kasım 2023’te gıyabi cenaze namazı kılındı. Ör’e ait hiçbir ize rastlanmadığı için cenaze namazında tabut kullanılmadı. Musalla taşına kırmızı güller konuldu. Musalla taşının arkasına ise Nurhan Ör’ün güllerle sarılı fotoğrafı konuldu.
SAVCI MÜTALAA VERDİ
Olayla ilgili olarak Işık Eren, Ahmet Toraman, Bahadır Toraman, Ceyhun Azak, Emrah Dakal ve Ferdi Gün hakkında birden fazla kişi ile silahla maktulü hürriyetinden yoksun kıldıkları, tasarlayarak bir suçu gizlemek, başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için maktulü öldürdükleri belirtilen iddianamede, tüm sanıkların, ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmaları ile ilgili Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada Cumhuriyet Savcısı Mütalaasını açıkladı. Cumhuriyet Savcısı sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile ve diğer suçlardan ayrı ayrı cezalandırmalarını talep etti.
EN AĞIR CEZA-YI ALSINLAR
Davanın karar duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar, Nurhan Ör’ün ailesi ve avukatları katıldı. Duruşamda Nurhan Ör’ün kardeşleri Erhan Ör ve Serhan Ör’e söz verildi. Erhan ÖR, “burada 2 senedir abisini kaybetmiş bir kardeş olarak bulunuyorum. Kendime hakim olamadığım zamanlar oldu sizden özür diliyorum. Sizlerin en ağır cezayı vereceğini düşünüyorum.” Dedi Serhan Ör ise sanıkların en ağır cezayı almalarını talep etti. Söz alan Ör ailesinin avukatı Ayhan Cesur “ben sadece bir müvekkilimi değil, bir arkadaşımı kaybettim. Bu aileyle birlikte aynı acıları yaşıyorum. Nurhan’ı katledenler bizden bir saç telini esirgediler. Biz sanal bir cenaze töreni yaptık. Öyle planlar yapmışlar ki, asitler ayarlamışlar ama iyiliği hesaplayamamışlar. Yandaki kuaförün kamerasına yansıyan görüntüyü atlamışlar, kamyon kasasına attıkları telefonun bulunmasını hesaplayamamışlar. Hiçbir şüpheye yer vermeyen bir dosya hazırlanmış durumda. Bunlar olmasaydı biz burada 2 senedir sürüncemede bir dava ile olacaktık. En ağır cezayı almalarını talep ediyoruz.” dedİ
NURHAN ÖR'Ü KİM ÖLDÜRDÜ
Davada çocukluk arkadaşı Nurhan Ör’ün öldürülmesi olayının planlayıcısı olarak yargılanan Işık Eren yine suçlamaları kabul etmeyerek “Çok trajik bir olay çok garip bir olay bu. Dünyada benzeri karşılaşmamış bir olay. Tabi ki ailenin acısını anlıyorum. Ama Nurhan da benim çocukluk arkadaşım, son dönemlerde iş ortağımdı. 7-8 sene birlikte okulda geçirdim. Benim sadece çocukluk arkadaşım değil çocukluktan beri dostum sırdaşımdı. Ben eğitimli bir insanım. Bu olay gerçekliğinizde doktoralı vermeye çalışırken tutuklandım. Şuan felsefede okuyorum, temel hukuk dersleri alıyorum. Sormak istiyorum. Nurhan’ı belli olmayan bir olay yerinde kim ya da kimler öldürdü. Nurhan Ör’ü böyle insan onuruna yakışmayacak şekilde kim öldürdü. Bunun bir örgüt şeması olması gerekiyor ama dosyada yok. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum.” Dedi
SUÇLAMALARI REDDETTİ
Tutuklu sanık Emrah Dakal suçlamaları kabul etmediğini belirterek patlak hatları temin ettiğini söyledi. Nurhan Ör’ün cesedinin asite atıldığı çiftliğin sahibi Ceyhun Azak, “imkansızlıklarında dolayı çitliği kullanmalarına izin verdim.” Diyerek tahliyesini talep etti. Bahadır Toroman olaydan uzak tutulduğunu söyleyerek suçlamaları kabul etmedi. Ahmet Toroman ise eski ifadelerini tekrar ederek sadece yolda araçlara refakat ettiğini belitti.
KEMİK PARÇALARINI ASİTE ATMIŞ
İlk duruşmalarda itiraflarda bulunan Sanık Ferdi Gün ise Nurhan Ör’e atılan iftiraların doğru olmadığını belirterek, “ olayın verdiğim ifadeyle aydınlatıldığını düşünüyorum. Ne kadar inkar etse de Işık Eren’in planladığı ortada. Ceyhun Azak sürekli ifade değiştirip iftira atsa da kendisinin dahil olduğu kesin. Pişman olacak bir şahıs da değil. Nurhan’ın öldüğünü tespit eden kendisi. Ben senet imzalatılıp bırakacağız diye bildiğimde bu durumlar yaşandığı için şok halindeydim. Yüzüme su çarptığını anlatan da kendisi. Olaydan bir gün önce aside kemik parçası atarak deneyen de kendisi. Ben uyuşturucu hiç kullanmadım. Tehdit edildim. Burada en büyük mağdur olan da benim. Eşimden boşandım. 2 yıldır kızımı görmedim.” Dedi
CEZA YAĞDI
Kararını açıklayan mahkeme heyeti tüm sanıkların ayrı ayrı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Sanıklar hakkında indirim uygulanmadı. Ayrıca Ferdi Gün ve Ceyhun Azak’ın ruhsatsız silah bulundurmak suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası ve 900’er lira para cezasına çarptırılmasına karar verdi.