Kariyer Hedefine Farklı Bir Bakış
Mutlu ve başarılı bir kariyer sahibi olmak için iyi bir eğitim ve iyi bir diploma sahibi olmak şüphesiz önemli. Ancak iz bırakmak istiyorsanız bu özellikler artık yeterli değil.
Dünya sürekli bir değişim ve dönüşüm içerisinde; bu değişim ve dönüşüm, yenidünya düzenini ve bu düzene bağlı olarak yeni ihtiyaçları ortaya çıkarıyor. Bu ihtiyaçları karşılayabilmek için, kendimizi bilgi ve beceri düzeylerinde değişen koşullara ayak uydurmak zorunda hissedebiliyoruz. Klasik öğrenme yöntemleri ve bilgi aktarım yolları günümüzün dinamiklerine cevap veremediğinde, yerini daha yenilikçi yaklaşımlara bırakmak durumunda kalabiliyor.
Geçmişte geçerli olan bilgi ve beceriler bugün yetersiz kalabiliyor. O halde iz bırakmak için yeni neslin nelere ihtiyacı var?
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) iş dünyasının geleceğine yönelik kapsamlı raporlarına göre, çalışanlarda aranan beceriler sürekli değişiyor. 2025 yılını da kapsayacak şekilde belirlenen bu beceriler, bireylerin değişen iş dünyasının rekabetçi ortamında fark yaratmasını sağlayan özellikler olarak öne çıkıyor.
2025 becerileri ile ilgili yetkinlikler, hangi becerilere sahip olduğumuzu ya da hangi becerilerimizi geliştirmeye odaklanmanız gerektiğine ışık tutuyor. Gelin hep beraber bu becerilerin neler olduğuna bir bakalım.
Analitik düşünme ve yenilikçilik,
Aktif öğrenme ve öğrenme stratejileri,
Karmaşık problemleri çözme,
Kritik düşünme ve analiz,
Yaratıcılık, özgünlük ve girişimcilik,
Liderlik ve sosyal etki,
Teknolojiyi kullanma, izleme ve kontrol edebilme,
Teknoloji tasarımı ve programlama,
Dayanıklılık, stres toleransı, esneklik,
Akıl yürütme, fikir üretme,
Geleceğin yetkinlikleri şekillendirilmeye devam edilirken, bizler de bu becerileri göz ardı etmeyerek kendimizi geliştirmeliyiz. Çünkü bu beceriler sadece iş hayatımız için değil, bizlerin yaşam kalitemizi arttırmamızda da önemli bir rol oynuyor.
Günümüz ebeveynleri ve eğitimcileri olarak görevimiz, çocuklarımızı yalnızca bilgiyle donatmak değil, aynı zamanda onları hayata da hazırlamaktır. Sıkça duyduğumuz “Bizim zamanımızda böyle değildi, biz ihtiyaçlarımızı kolayca elde edemezdik, imkânlarımız kısıtlıydı.” gibi geçmişe dair yorumlar, bugün gençler için bir anlam ifade etmiyor. İmkânlar arttıkça, yeni nesillerin beklenti ve ihtiyaçları da farklılaşıyor. Bu noktada, onlara yaşamın gerçeklerini öğretmek, onların farkındalıklarını artırmak ve onları hayatta karşılaşacakları zorluklara hazırlamak büyük bir sorumluluk gerektiriyor.
Pamuklara Sararak Değil, Gerçeklikler İçinde Yetiştirmek
Aşırı koruyucu yaklaşımlarla büyütülen çocuklar, hayata atıldıklarında zorluklar karşısında zayıf kalabiliyor; problemleri çözme becerisinden yoksun kalabildikleri gibi maalesef toplumda da kendilerini yalnız hissedebiliyorlar. Bu durum, öz güven yoksunluğuna, çeşitli psikolojik problemlere yol açarak ileriki yaşlarda bireylerin iş hayatındaki performanslarını da olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu nedenle çocuklar, hayatın gerçeklikleri içinde yetiştirilmelidirler.
Mutlu ve başarılı bir kariyer yolculuğu, yalnızca diploma ile değil; hayata çok yönlü bir şekilde hazırlanmaktan ve kişisel becerileri geliştirmekten geçer.
Böylece konfor alanının dışına çıkmaya, cesur adımlar atmaya ve değişimin getirdiği ihtiyaçları görerek bunlara uygun şekilde harekete geçmeye hazır olanlar başarıya bir adım daha yaklaşır. O halde, sahip olduğumuz yetkinliklerle ailelerimiz, arkadaşlarımız ve işlerimizde iz bırakan bireyler olmamız için tek ihtiyacımız öğrendiklerimizi hayata geçirerek fark yaratmaktır.
‘’Bilgi güçtür ancak bilgiyle ne yaptığınız, gerçek gücü ortaya çıkarır.’’ (Peter Drucker)