BİK basına böyle mi değer veriyor?

Abone Ol

Gazeteler, halk adına kamu hizmetlerinin denetlenmesini sağlayan en önemli mekanizmalardır. Bu nedenle de var olmaları, yaşamaları, demokratik toplumların olmazsa olmazıdır.
Malum, dijitalleşme ile birlikte yazılı basının yüzlerce yıllık tahtı sallanmaya başladı. İnsanlar bilgiye artık daha hızlı bir şekilde ulaşmak istiyor. İşte bu noktada internet gazeteciliği önem kazandı.
Yerel basının çok güçlü olduğu Kocaeli’de de bu yönde yayın yapan çok sayıda haber portalı mevcut. Bu satırları okuduğunuz Özgün Kocaeli Gazetesi de onlardan biri.
Ancak internet gazeteleri, yıllarca birçok engelle karşılaştı. Yazılı basına tanınan resmi ilan imtiyazı, internet medyasından esirgendi. Çalışanları da kendileri için büyük önem taşıyan 212 sayılı yasaya dahil edilmediği için gazeteci olarak görülmedi.
İktidar, bu sorunların önüne geçmek ve internet gazetelerine gelir yaratmak amacıyla geçtiğimiz aylarda bir yasa hazırladı.
Ama gelin görün ki, bu yasa adeta “dağ fare doğurdu” deyimine benzedi.
Öyle şartlar getirildi ki, yıllarca bu işi özveriyle yapan, gecesini gündüzüne katan gazetecilerin oluşturduğu kurumlar, daha büyük bir çıkmaza sokuldu.
Günlük 20 bin tekil giriş ve toplam 60 bin oturum zorunluluğu, 8 personel zorunluluğu ve belki de en sorunlusu olan 2 yıl bekleme süresi…
Yasa öncesi büyük bir heyecan duyan biz gazeteciler, yasanın çıkmasıyla büyük bir hayal kırıklığına uğradık.
İnternet sitesine giriş ve 8 personel şartlarını karşılasanız bile, 2 yıl bekleme zorunluluğunun olması, birçok gazetecinin yasadan soğumasına neden oldu.

***

Yukarıda yazdığım, işin yasal kısmı…
Bir de Basın İlan Kurumu kısmı var ki, orası da tam bir facia.
Kamuoyu bilmeyebilir. Bu nedenle kısaca bahsetmek istiyorum.
Bugün resmi ilan değil de resmi reklam almaya hak kazanan bizim gibi internet gazeteleri, reklamları Basın İlan Kurumu üzerinden geçirmek zorunda.
Yani belediye, ilanları BİK’e gönderiyor, BİK bize iletiyor. Biz de faturayı BİK’e kesiyoruz.
İşte sıkıntı da burada başlıyor.
Çünkü BİK, elini bile oynatmadan, gelen her ilandan yüzde 15’lik bir kesinti yapıyor. Üstelik, her ayın 15’inde yaptığı ödemeleri de kasım ayı itibariyle 25’inde gerçekleştirmeye başlayacak.
Yani aldığımız her ilan için BİK’e yüzde 15 ödüyoruz. Belki biraz ağır olacak ama ticarette buna, komisyon diyorlar.
Merak ediyorum doğrusu…
Görevi, basın kuruluşlarını maddi açıdan desteklemek olan Basın İlan Kurumu, gazetelere verdiği değeri böyle mi gösteriyor? Yüzde 15 komisyon alarak mı…

***

Bir eleştirim de meslektaşlarıma.
Her fırsatta ses yükselten, en ufak bir olay olduğunda tepki veren meslektaşlarımız, ne yazık ki bu konuda gıkını bile çıkarmıyor.
Herkesin hakkını savunan meslektaşlarımız, kendi haklarına gelince seslerini kesiyorlar.
Başkasına akıl veriyorlar ama kendilerine zararı dokunan bir uygulamaya karşı ses çıkarmıyorlar.
Kendilerini kimseye anlatamıyorlar da…
Böyle gitmesi durumunda, internet gazeteciliğini geliştirmeyi amaçlayan bu yasa, ne yazık ki amacına ulaşamayacak gibi görünüyor.