Bir gün herkese lazım olacak

Abone Ol

Adalet…
Herkesin dilinde ama kimsenin elinde olmayan bir kavram.
Bir toplumun temel taşı, bireylerin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan kutsal bir denge mekanizması.
Ancak bugün Türkiye’de bu kavram, yavaş yavaş anlamını yitiriyor.
“Adalet herkese lazım olacak” diye söylendiğinde, birilerinin umursamaz tavırları ve güç sarhoşluğu ile karşılaşıyoruz.
Oysa adaletin bir gün herkese, hem de herkese lazım olacağı gerçeği kaçınılmazdır.
Bugün güçlü olanın arkasına saklananlar, adaleti kendi çıkarları doğrultusunda eğip bükenler, yarın o adaleti mumla arayabilir.
Bugün adalet, maalesef güçlüden yana.
Parası olanın, bağlantıları kuvvetli olanın, gücünü bir baskı unsuru olarak kullananın arkasında saf tutuyor.
Mahkemelerde hakkını arayan bir işçi, işveren karşısında çaresiz.
Boşanma davasında şiddet gören bir kadın, saldırganı karşısında adaleti bulamıyor.
Sokakta bir köpeği öldüren kişi, "zarar yok" denilerek serbest bırakılıyor.
Oysa adalet, güçlüden yana değil, haklıdan yana olmak zorunda. Güçsüzü, sesi çıkmayanı, korunmaya muhtaç olanı savunmadığı sürece adalet, sadece boş bir kelimeden ibaret…

*

Adalet, yalnızca insanlar arasında değil, doğanın tüm unsurları arasında eşit ve kapsayıcı olmalıdır.
Kadınlar her gün sokaklarda, iş yerlerinde, hatta kendi evlerinde şiddet görüyor, öldürülüyor.
Çocuklar cinsel istismara uğruyor, hayvanlar sokaklarda katlediliyor.
Bir köpek taşlanarak öldürülüyor, bir kedi tecavüze uğruyor,
Adaletin bu canlılara erişememesi, aslında insanlık olarak ne kadar eksik olduğumuzu gösteriyor.
Adalet, sadece mahkemelerde değil, yaşamın her alanında en temel değer olmalıdır…

**

Bugün Türkiye’de adaletin terazisini kendi lehine çevirenler, koltuklarından güç alarak kararları etkileyenler, bir gün bu sistemin mağduru olabilir.
Siyasiler için bugün adalet, belki sadece bir araçtır. Ama yarın, koltuklarını kaybettiklerinde ya da halkın gözündeki güvenlerini yitirdiklerinde, kendilerini savunacak olan yine adalet olacaktır.
Adalet, her şeyden önce bir güvencedir. Cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı, milletvekili, kral… Adalet bir gün herkese lazım olacak. Bu değişmez bir gerçek.
Adaletin yok olduğu bir toplumda ne güven kalır ne de huzur.
Bugün Türkiye’de adalete olan güven, her geçen gün daha fazla sarsılıyor.
İnsanlar haklarını mahkemelerde değil, sosyal medyada arıyor. Çünkü mahkemeler adaleti değil, gücü temsil eder hale gelmiş durumda.
Sokaktaki vatandaş, eğer haksızlığa uğradığında sesini duyurabileceğine inanmıyorsa, o toplumda huzurdan bahsetmek mümkün değildir.
Adalet, toplumun temelidir. Bu temel sarsıldığında, üzerine inşa edilen tüm sistemler çöker.
Ekonomik refah, eğitim, sağlık, güvenlik… Hepsi adaletin bir uzantısıdır. Adalet yoksa halkın geleceğe dair umutları da yok olur…

**

Adalet, yalnızca bugünün sorunu değil, geleceğin güvencesidir.
Bugün adaletsizliğe göz yumanlar, yarın kendi adalet arayışlarında yalnız kalacaklardır.
Ve o gün geldiğinde, bugün adaleti sadece bir araç olarak kullananlar, o terazinin altında ezilecektir.
Bu yüzden adalet, herkesin meselesi olmalıdır. Sadece zayıfın değil, sadece mağdurun değil; toplumun tüm kesimlerinin ortak paydası olmalıdır. Çünkü bir gün herkesin, hem de en güçlü görünenin bile, adaletin şefkatine ihtiyacı olacak…


“Adalet yalnızca mahkeme salonlarında değil, hayatın her alanında var olmalıdır. Çünkü bir gün, en güçlü olan bile o terazinin altında adalet arayacaktır.”