Kanko, Dilovası’nda meydana gelen ve 2’si çocuk 6 kadın işçinin yaşamını yitirdiği yangında İŞKUR ile SGK’nın ihmallerine dikkat çekerek, Komisyon’da yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Bugün, burada sadece bir bütçeyi değil; milyonlarca emeklinin, çalışanın, alın teriyle yaşamını sürdüren insanların geleceğini konuşuyoruz. Ne yazık ki bu geleceğin adı artık adaletsizlik ve umutsuzluk.
Bakanlığınızın 2026 yılı bütçesi 242 milyar 278 milyon lira ancak bu rakam ne adaletsizliği gideriyor ne de vatandaşın sofrasına ekmek olarak dönüyor. Çünkü bu bütçe, çalışanın değil sistemin açıklarını kapatmaya ayrılmış bir bütçedir.”
“Emekli 8 çeyrek altından 1,5 çeyrek altına mahkûm edildi”
“AK Parti iktidara geldiğinde en düşük emekli maaşıyla 8 çeyrek altın alınabiliyorken bugün yalnızca 1,5 çeyrek altın alınabiliyor.
2024’te yaptığınız düzenlemeyle emeklilik katsayılarını yüzde 30 düşürdünüz. Aynı prim gününü dolduran vatandaş, bir yıl farkla yüzde 30 daha az maaş alıyor.
Bu, emekliye yönelik sistematik bir soygundur; hem Anayasa’ya hem vicdana aykırıdır.”
“Devlet vatandaşına ‘Neden ölmedin?’ diyemez”
“SGK Başkanı çıkıp diyor ki: ‘Emekliler artık geç ölüyor, o yüzden düşük maaş veriyoruz.’
Bu söz, devletin vatandaşına bakışındaki çürümeyi gösterir. Bu milletin alın teriyle ödenen primler bir lütuf değildir; kimse geç öldüğü için cezalandırılamaz.
Üç yerden maaş alan SGK Başkanı’nın, 14 bin lirayla yaşam mücadelesi veren milyonlara dil uzatması utanç vericidir. Bakanlığınız sessiz kalıyor, sanki bu söz hiç söylenmemiş gibi davranıyorsunuz.”
“Refah payı sarayın sofralarında kaldı”
“SGK’nin mali yapısı iflasın eşiğinde, açık 720 milyar lirayı aşıyor. Prim tahsilatı zayıf, fon yönetimleri şeffaf değil, kayıt dışı istihdam diz boyu ama bedelini yine vatandaş ödüyor.
Emekli, dul ve yetim aylıkları enflasyona ezdirildi. Siz ‘Refah payı verdik’ diyorsunuz ama o refah sarayın sofralarında kaldı.
Milyonlarca emekli bugün açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm. Bu adaletsizlikle sosyal barışı nasıl koruyacaksınız?”
“Kadınlar ve çocuklar ölüyor, Bakanlık seyrediyor”
“Her yıl ortalama 2 binden fazla insan çalışırken hayatını kaybediyor. Türkiye, Avrupa’da iş kazalarında 1’inci, dünyada ilk 5 içinde.
Sadece iş cinayetleri değil, çocuk ve kadın işçiler de bu sistemin kurbanı oluyor. Son on iki yılda en az 1.590 kadın işçi ve 814 çocuk işçi yaşamını yitirdi.
Daha geçen hafta, Dilovası’nda CİMER’e defalarca şikâyet edilen parfüm deposu yangınında 2’si çocuk 6 kadın işçimizi kaybettik. Hemen yanında denetlemesi gereken İŞKUR vardı.
Bu tablo kader değil; alınmayan önlemlerin, yapılmayan denetimlerin ve görmezden gelinen uyarıların sonucudur.”
“Bu ülkenin emeklisi ölümü değil, onurlu bir yaşamı hak ediyor”
“SGK Başkanının sözleri bu ülkenin emeklisini incitmiştir. Devlet vatandaşına ‘Neden ölmedin?’ diyemez.
Devletin görevi yaşatmak, korumak, hakkı teslim etmektir. Bu ülkenin emeklisi ölümü değil, onurlu bir yaşamı hak ediyor.
Çalışanın alın teri sandık başında değil, bütçe masasının başında savunulmalıdır.”
“GÜBRETAŞ İşçisinin onurlu direnişine selam olsun”
“Buradan milletvekili olduğum Kocaeli’nde 132 gündür süren GÜBRETAŞ grevini ve Smart Solar işçilerinin 21 gündür devam eden direnişini saygıyla selamlıyorum.
İşçi kardeşlerimizin bu haklı talebine bir an önce çözüm bulmanızı istiyoruz.”
Kanko, açıklamasının sonunda şu sözlerle konuşmasını tamamladı:
“Bu bütçe, halkın değil sermayenin bütçesidir.
Biz bu adaletsizliğe, bu sömürü düzenine sessiz kalmayacağız.
Emeklinin, çalışanın, alın terinin yanındayız!




