Ne kongreydi ama… İlk günden itibaren heyecan hiç eksik olmadı.
CHP İl Başkanı Bülent Sarı doğal adaydı. Mehmet Küçük Ümitkaya da rakip çıkınca, il kongresinin heyecanlı geçeceği belliydi.
Ancak Küçükkaya, kongreye 3 gün kala adaylıktan çekildi. 12 ilçe başkanının Bülent Sarı’ya destek veren açıklamasını, delegelerin özgür iradesine saygısızlık olarak nitelendirdi. Birkaç saat sonra ise Uğraş Çiftçi, “ Kocaeli, 12’den büyüktür” diyerek adaylığını koydu.
Açıkçası Çiftçi’ye pek şans veren yoktu. Bu da kongre heyecanının biraz olsun dineceğini gösterdi.
Oysa burası CHP. Her zaman parti içi tartışma, kavga vardır. Nitekim öyle de oldu.
Genel başkan adaylarının konuşup salondan ayrılmasının ardından adeta küçük çaplı bir kıyamet yaşandı kongre salonunda.
***
Neresinden başlasam ki! Hepsini yazmak imkansız. Çünkü her yerde kaos vardı.
İlk işaret fişeğini İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan yazdı. Bülent Sarı’nın kurultay delege listesinde İzmit’e çok az yer verilmesini ve eski TBMM Başkan Vekili Haydar Akar’ın olmasını gerekçe göstererek, İzmitli delegelerle oy kullanmama kararı aldı. Milletvekili Harun Yıldızlı başta olmak üzere parti büyüklerinin araya girmesiyle bu kararından vazgeçti. Ancak bir süre sonra bu kararını tekrar değiştirdi.
Burada kendisine küçük bir eleştiride bulunmak istiyorum. Siyasette her zaman kararlı durmak iyidir. Eğer davanızda haklıysanız, sonuna kadar savunmalısınız.
Gökhan Ercan belki haklıydı, çünkü kendi ilçesinin yok sayılmasına tepki göstermişti. Ancak sonra kararını geri alıp arkasından tekrar geri çekilmek de neyin nesi!
İzmit İlçe Başkanlığı gibi çok önemli bir koltukta oturan Ercan’a yakışmadı bu gel-git durumu. İlk kararının arkasında durmalıydı.
Bir de Haydar Akar’a tepki göstermesini anlayamadım.
Bugüne kadar merhabamın bile olmadığı Haydar Akar’ın listede olması gayet normal. Neticede TBMM Başkan Vekilliği gibi çok önemli bir göreve gelebilmiş. Normal olmayan, bir ilçe başkanının böylesine önemli bir isme kafa tutabilmesi. Açıkçası bunu da yadırgadım.
***
Ya, eski Derince İlçe Başkanı Birkan Koçak ile Milletvekili Nail Çiler arasındaki ağız dalaşına ne demeli? Kongrede ağız dalaşı mı olur yahu?
Bence Birkan Koçak haklıydı. Tepeden inme isimlere tepki gösterdi.
Nail Çiler de bunu üstüne aldı.
Tamam, üzülmüş olabilir. Ancak vekillik koltuğunda oturan birinin sinkaflı küfür savurması hangi mantıkla açıklanabilir?
Sakin kalmalıydı. En güzel cevabı, sahada çok çalışarak vermeliydi. Demek ki, en ufak bir eleştiride çirkin olabiliyormuş. Bunu da öğrenmiş olduk.
***
Burada üç kişiye, özel bir parantez açmak istiyorum. Milletvekili Harun Yıldızlı ve danışmanı Arda Başaran’ı alkışlamak için…
Nerede bir tartışma veya kavga varsa, ikisi de oradaydı. Herkesi yatıştırmaya, tartışmaları bitirmeye çalıştılar. Bunda da başarılı oldular.
Eminim ki, ikisi olmasaydı bugün çok daha kötü şeyler konuşuyor olacaktık.
Partililerin, Yıldızlı ve Başaran’a teşekkür etmesi gerekiyor.
Bir de naif ve toparlayıcı konuşmasıyla diğer Milletvekili Prof. Dr. Muhip Kanko’yu kutlamak istiyorum. Hocam, yine farkını gösterdi.
***
Toparlamak gerekirse…
Her mikrofona gelenin “Asırlık çınar” dediği CHP ne yazık ki bu kongre sınavını iyi veremedi. Partiye hiç ama hiç yakışmadı.
Kendimi bildim bileli CHP kongrelerini takip ederim. Açıkçası ilk kez böylesine kaotik bir kongre gördüm.
Şimdi yapılması gereken… Milletvekilleri ve Bülent Sarı başta olmak üzere Kocaeli’deki yöneticilerin, kavga edenler veya tartışanları barıştırmasıdır.
Küslükleri ortadan kaldırmasıdır.
Yoksa CHP’ye yazılan eksi, yerel seçimlerde büyüyerek geri döner.