Bir çocuğun gözlerine dikkatle baktığınızda, size anlatmaya çalıştığı bir dünya görürsünüz. O dünyanın kapısını açan en güçlü anahtar ise iletişimdir. Ama iletişim dediğimiz şey sadece kelimeler midir? Hayır. İletişim, bazen sessizce dizinin dibine oturup varlığını hissettirmek, bazen gözlerinin içine sevgiyle bakmak, bazen de elini usulca omzuna koymaktır.
Günümüz dünyasında iletişim hızla değişiyor. Mesajlar, emojiler, kısaltmalar derken kelimeler giderek yavanlaşıyor. Oysa bir çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu şey, duyulduğunu ve anlaşıldığını hissetmektir. Bunu sağlayan en güçlü şey de yüz yüze, yürekten bir iletişimdir. Çocuklarla kurduğumuz bağ ne kadar sağlam olursa, onların kendilerini ifade etme becerileri o kadar gelişir.
Bir öğretmen olarak sınıfta defalarca şahit olduğum bir sahne vardır: Çocuklar anlatmak ister, ama bazen kelimeler yetmez. O an gözlerindeki ışığı görmek, söylenmeyeni duymak gerekir. Çünkü iletişim sadece konuşmak değil, aynı zamanda gerçekten dinlemektir. Çocuklar, kendilerini anlamayan bir dünyada seslerini duyurmak için bazen sessizleşir, bazen de öfkeyle patlarlar. Oysa biz onları gerçekten duyarsak, ruhlarına dokunursak, içlerindeki sesi özgürce dile getirmelerine alan açmış oluruz.
Peki, nasıl daha güçlü bir iletişim kurabiliriz?
Önce dinleyerek. Cevap vermek için değil, anlamak için dinleyerek.
Göz teması kurarak. Çocuk, gözlerimizde kendi değerini görmek ister.
Sabırla bekleyerek. Bazen anlatmak istedikleri için cesarete ihtiyaç duyarlar.
Sevgiyle yaklaşarak. Çünkü sevgiyle kurulan her iletişim, kalbe dokunan bir köprü olur.
Doğru diyaloğu oluşturmak, çocuklarınızın hikayelerini duygularını öğrenmek istiyorsanız, siz de kendi hikayelerinizi onunla paylaşarak başlayın.
Unutmayalım, biz yetişkinler olarak çocuklarla kurduğumuz her iletişimde bir dünya inşa ediyoruz. O dünyanın temeli sevgi, anlayış ve sabırla atıldığında, içinde büyüyen çocuklar da kendilerini güvende ve değerli hissedecekler.
İletişimi kalpten kalbe yolculuk olarak görelim. Çünkü gerçek iletişim, sadece sözlerle değil, sevgiyle inşa edilir.
Geleceğimizin güvencesi çocuklarımıza doğru iletişimle yaklaşmak için hala geç değil, teknolojinin duygusuzluğuna kaptırmadan, gerçek dünyanın ve duyguların varlığını hissettirelim.
Peki siz en son hangi yüreğe dokundunuz?
Sevilay Yılmaz