Kocaeli Emek Partisi'nin düzenlediği “ Türkiye ve Ortadoğu’da Yaşananlar Bize Ne Anlatıyor?” başlıklı panel, bugün İzmit Belediyesi Dernekler Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Panelde Cumhuriyet Halk Partisi( CHP) Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi(DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Emek Partisi(EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan konuşmacı olarak yer aldı. Saat 15.00’te başlayan programda Türkiye ve Ortadoğu’daki siyasal gelişmeler, bölgesel krizler ve emek mücadelesine yansımaları ele alındı. Program farklı siyasi partilerden temsilcilerin bir araya gelmesiyle dikkat çekti. Panelde CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko, Dem Parti İl Eş Başkanı Selda İlgöz, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Arzu Erkan, CHP Kocaeli eski Milletvekili Hikmet Erenkaya, İzmit Belediye Başkan Yardımcısı Celal Hülür, CHP İl Başkan Vekili Sadun Azak, CHP Körfez İlçe Başkanı Yaprak Fidancı, çeşitli partilerden ve STK’lardan temsilciler katıldı.
TAM SÖMÜREBİLECEKLERİ BİR ORTADOĞU İSTİYORLAR
Panelde ilk konuşmacı DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit şunları söyledi: “Ortadoğu’da devlet dışı güçlerin varlığına uluslararası güçler izin vermiyor ve bitirmeye yönelik eylemlerde bulunuyor. Tam olarak sömürebilecekleri dikensiz bir Ortadoğu istediklerini görüyoruz. Aynı zamanda İran’ı sınırlandırmak gibi bir anlayışları var ve Rusya’yı devre dışı bırakmak için çaba gösteriyorlar. Belki Rusya henüz Suriye’den çıkmadı fakat çıkmasına yönelik bir baskı uygulandığını görüyoruz. Örneğin İran’da isteselerdi rejimi devirebilirler miydi? Evet devirebilirlerdi fakat orada rejim yerine neyi bırakabileceklerini bilmiyorlar. Çünkü İran’da öylesine bir otoriter rejim kurulmuş durumdaki onun dışında bir hareket güçlenemedi.
SURİYE’NİN GELECEĞİNE SURİYE HALKLARI KARA VERMELİ
Burada Ortadoğu’da asıl özne olan Kürtlerin olduğunu görüyoruz. Özellikle Suriye iç savaşı başlamadan önce güçlenen Kürt hareketleri, günün sonunda herkesin realitesini kabul edebileceği bir Kürt yönetiminin olduğunu görüyoruz. Rojava yönetiminin hem demokratik yapı, hem kadın özgürlüğü hem de ekolojik yapılar bakımından, hem Suriye’ye hem de tüm Ortadoğu’ya örnek olduğunu görüyoruz. Bizim Dem Parti olarak görüşümüz Suriye’nin geleceğine Suriye halklarının karar vermesi gerektiğidir. Orada Türkiye’nin yapması gereken ortak bir masa kurmak ve demokratik bir Suriye yönetimi için Suriye halklarını bir araya getirmektir.
BARIŞ HATTINI GÜÇLENDİRMEK GİBİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR
Türkiye’de Kürt sorunu 100 yıllık bir sorundur. Bu sorunun açığa çıkmasını sağlayan alt sorunlar var. Ne yazık ki Cumhuriyet sisteminin tam olarak yerleşememesidir. Cumhuriyet elbette çok güzel bir yönetim ancak tekçi yapının değişmesi gerekmektedir. Geçen yıldan itibaren MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin bizimle tokalaşması ve ardından Sayın Öcalan’ı meclise davet etmesiyle bir süreç başladı. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü için Sayın Öcalan örgüt kongresini toplayarak silahların yakılmasını ve feshedilmesini gerçekleştirdi. Ardından gelişen süreçte bir parti dışında tüm partilerin komisyonda bir araya gelmesi gerçekten tarihi ve önemli bir gelişmedir. Bizim barış hattını güçlendirmek gibi bir sorumluluğumuz var. Ama hem Kürt sorunu, hem de demokrasi sorunları çözülmeden bir diğeri çözülemez. Ama şunun da altını çizmemiz gerekiyor. Bu komisyonun kurulması Türk siyasi tarihinde bir ilktir. Hep beraber kazanacağımız demokrasi ve barış mücadelesinin, demokratik bir cumhuriyetin inşası için hepimizin birlikte mücadele etmesi gerekiyor.”




