Gündem

Depremzede öğrencilerden geriye dönük kira istendi!

Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü’nün özelleştirilmesinin ardından depremzede öğrencilerden Ekim-Kasım-Aralık ayları için geriye dönük 19 bin TL kira talep edildi. Depremzede öğrencilerden Sinem Özpolat, "Hem KYK başvuruları kapandı hem ev kiraları çok fazla ve öğrenciler olarak aslında mağdur ediliyoruz. Bu bize vize haftamızda söylendiği için o da bizi ekstra zorladı" dedi.

Abone Ol

Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü’nün ekim ayında Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı’ndan alınarak Egeliyiz Konaklama Yemek Hizmetleri Gıda Turizm İnşaat Ltd. Şti’ne devredilmesinin ardından depremzede öğrencilerden geriye dönük kira talep edilmeye başlandı.

Daha önce ücretsiz konaklayan depremzede öğrenciler, Ekim-Kasım-Aralık aylarına ilişkin 9 bin 500 TL’lik ücretin kısa süre içinde ödenmesinin istendiğini, itirazların ardından bu tutarın 19 bin TL’ye yükseldiğini belirtti.

Öğrenciler, değişikliğin kendilerine duyurulmadığını, başvuru dönemleri kapandığı için KYK yurtlarına geçemediklerini ve barınma hakkının ihlal edildiğini ifade etti.

Gaziantep’te depremi yaşayan ve Ege Üniversitesi’nde öğrenim gören Deniz Sinem Özpolat, ücretsiz konaklama uygulamasının özelleştirme sonrası aniden sonlandırıldığını belirterek, şunları söyledi:

"Normalde depremzede öğrencilerden herhangi bir ücret talep edilmiyordu depremden bu yana. Ama yönetim değişince, yurt özelleşince bir anda bizden ücret istemeye başladılar. Ve bunun duyurusu dönem içinde yapıldı. Dönemin en başında asla bununla ilgili bilgi verilmedi. Geçen sene biz sürekli sorduğumuzda da 'Hayır ödemeyeceksin, seneye de böyle bir şey olmayacak. Özelleşse de böyle bir şey olmayacak' denmişti. Sonrasında bizi ilk 30 Ekim tarihinde aradılar, '7 Kasım'a kadar aidatı ödeyin' diye… 9 bin 500 TL aidat. Ve bu bir öğrenciyi çok zorluyor. Çünkü KYK bursu bile 3 bin TL. Ve bizden bir anda böyle bir miktarı tam vize haftamızda istediler. Ne yapacağımızı şaşırdık.

"20 KASIM’A KADAR 19 BİN TL’Yİ ÖDEMEMİZİ SÖYLEDİLER”

Bu sefer de duyuru gruplarımızdan WhatsApp’tan bazı mesajlar aldık. Orada da bize 'Bazı depremzedeler ödemeyecek; evi yıkılanlar ya da birinci dereceden kaybı olanlar' deniyordu. Ama bazı gruplarda ise direkt 'Depremzedeler ödemeyecek' dendi. O da bir kafa karışıklığı yarattı. Biz bunu da öğrenebilmek için yine başvurduk, bize yine bir bilgi verilmedi. Sonrasında telefonla tekrar aranmaya başladık. 20 Kasım’a kadar 19 bin TL’yi ödememizi söylediler ve bunu söyledikleri tarih 5 Kasım. Asgari ücret 22 bin TL iken, yani ben bir öğrenci olarak derslerimi bıraksam, işe girsem bir ay sonunda ancak o parayı kazanabileceğim ama bana verdikleri süre iki hafta. Çoğumuzun eve çıkabilecek bir durumu yok. KYK başvuruları kapandı. Eğer bize bu bilgi daha önceden verilseydi büyük ihtimalle KYK başvurularımızı yapıp KYK’ya geçerdik. Ama yurda herhangi bir ücret ödemeyeceğimiz için, hem çok fazla tıpçı arkadaş kalıyor hastaneye yakın olduğu için, ya da direkt kampüsün içinde olduğu için diğer fakültelere yakın olduğu için kalıyorduk aslında. Ama yemekhanesi yok, çamaşırhanesi kötü. Yurtta birçok sorun varken hâlâ bizden bu ücreti bekliyorlar ve şunu da unutmamak lazım.

Depremin hâlâ 3. yılı bile dolmadı, birçok yer yıkıldı. İnsanlar hâlâ konteyner evlerde kalıyor. Benim evim yıkılmadı ama babamın iş yeri yıkıldı ve ekonomik olarak eski gelir düzeyimize, deprem öncesindeki zamana ulaşamadık. Bu yüzden de istenen ücreti zaten ödeyemiyoruz. Yani burada biz zaten depremden dolayı mağdurken ve o yaralar sarılmamışken bir de üstüne yurt tarafından mağdur ediliyoruz. Bu bize vize haftamızda söylendiği için o da bizi ekstra zorladı. Şu anda aslında ne yapacağımızı tam olarak bilemiyoruz. 60 arkadaşımızla görüştüm ve ödeyemeyeceklerini söylediler çünkü öyle bir durumları yok. Bize aslında belli bir süre verilseydi, dönem sonuna kadar. Biz zaten öbür dönem başımızın çaresine bakacağız. Ya da seneye bir zaman belirleseler KYK başvurularımızı yapacağız. Ama hem başvurular kapandı hem ev kiraları çok fazla ve öğrenciler olarak aslında mağdur ediliyoruz.

“YENİ YÖNETİMLE DÜZENSİZLİK BAŞLADI”

Öğrenci Köyü'ne biz başarı sıralamamıza göre giriyoruz. Ben YKS’de 5000 sıralama öğrencisiyim. O şekilde girebildim. Birçok arkadaşımız iyi başarı sıralamalarına sahip olup buraya geliyor. Tek artısı aslında KYK’larla, diğer yurtlarla kıyasladığımızda önceden ücretinin hemen hemen yakın olması ve iki kişilik odalar olmasıydı. Ama sonrasında zaten ücretler o kadar arttı ki… Bin 500’den 6 bine, 6 binden 9 bin 500’e çekildi. Zaten o zam bütçeyi çok zorluyordu. Ve özelleştiği için şu an depremzedelerden alamadıkları parayı büyük ihtimalle diğer taraftan karşılamaya çalışıp oraya bir zam yapacaklar. Ama tek mağdur olan öğrenciler biz değiliz aslında; onların da bütçesini zorluyorlar söz konusu. Eskiden yurdumuz SKS’ye bağlıydı. Yani üniversite bünyesinde işletiliyordu. Bu yüzden de kurallar daha belirliydi, işleyiş de daha düzenliydi. Zaten yeni yönetimle düzensizlik başladı. Bir de önceden imzaladığımız bir taahhütname var; bize bilgilendirmemeleri durumu var. Yeni yönetimde ise biz herhangi bir taahhütname imzalamadığımız hâlde bizden para bekleyip ödemezsek kapı dışarı edeceklerini, nasıl olsa burayı satın aldıklarını söylüyorlar."

“200–300 DEPREMZEDE ÖĞRENCİNİN BARINMA HAKKI GASP EDİLİYOR”

Adıyaman’dan üniversite için İzmir’e gelerek üç yıldır öğrenci köyünde kalan Sinan, kira talebinin öğrencileri çıkmaza sürüklediğini söyledi.

Sinan, yaşadığı durumu şu şekilde özetledi:

“Kasım ayının başında bizi öğrenci köyünün yönetiminden belli başlı numaralar arayarak depremzede öğrencilerden artık para alınacağı söylendi. Bu paranın 7 Kasım’a kadar 9 bin 500 lira olarak yatırılması gerektiği söylendi. Bu durumda biz çok zorlandık, şaşırdık. Bütün öğrenciler arandı; yaklaşık 200–300 kişi olduğu söylendi. Bu konu doğrultusunda biz tepkimizi ortaya koyduk. Benim sormak istediğim soru şu: Madem öğrencilerden para alacaktınız, bu paraları neden dönemin başında almadınız? KYK yurtlarının sonuçları bitti. Kimse KYK’ye yerleşemiyor şu anda, ilk başvurular bitti. Burada 200–300 tane öğrenci var. Bu parayı veremeyeceğiz doğal olarak. Barınma hakkımız şu anda elimizden alınıyor. 200–300 kişi dışarıda mı kalacağız? Ne yapacağız bu saatten sonra? Gayet bildiğiniz hakkı yeniyor. Çünkü hava çok soğuk. Ben şu anda üşüyorum. Şu an hâlâ bize kaloriferleri açmadılar. Sıcak su demeye utanıyorum; ılık suyla duş almak zorunda kalıyoruz. Yönetimle konuştuğumuzda bu konuyu, bana Alparslan Bey adında biri şöyle söyledi: 'Biz öğrenci köyünün şartlarını iyileştirmek amacıyla depremzedelerden bu parayı almak zorundayız vs.' Eski yönetimi kötüleyerek, 'Şu anda daha iyi bir yönetim şekline sahip olmak istiyoruz.' dendi. Madem bu kadar iyi bir yönetim şekline sahip olmak istiyorsunuz, geçen seneki yönetimden daha kötüsünüz.

Geçen sene benim sıcak suyum gayet her gün akıyordu. Peteklerim haftalar öncesinden açılmıştı. Şu an durum daha kötü. Ve bana şu vaatle geliyorsunuz: 'Ben buranın şartlarını daha da iyileştireceğim.' Yani kusura bakmayın da buna kimse inanmaz. Bana söylediği şeylerden birisi de şu: '200 kişi ellerinde pankartla önümden geçsin; barınma hakkımız gasp ediliyor diye yürüsünler. Ben de onların önünden ‘paramı vermiyorlar’ diye yürürüm.' Durumun geldiği nokta bu. Bizim burada 200–300 depremzede öğrencinin barınma hakkı gasp ediliyor. Ve sesimizi duyan eden kimse de yok. Şimdi dönemin ortasındayız; ev arkadaşını bulan buldu, KYK yurduna çıkan çıktı. Biz burada açıkta kaldık. Bizi buradan kovduktan sonra ne yapacağız bilmiyoruz. Birkaç gün sonra da parayı yatırmamızı istiyorlar ama biz yatırmayacağız.”

"KYK YURTLARINA DA YERLEŞME İMKÂNIMIZ KALMADI, ÇÜNKÜ BAŞVURULAR BİTTİ"

Yüksek lisans öğrencisi Birol ise dönem başında kendisine “depremzede olduğun için ücret ödemeyeceksin” denildiğini, ancak özelleştirmenin ardından bu hakkın iptal edildiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Bu dönem öğrenci köyüne yerleştiğimde, ilk girdiğimde depremzede olmama rağmen o kontenjanda sayılmadım. Ama daha sonra okulumuzun SKS’si bu durumu fark ettiğinde, 'Sen depremzedesin, artık ödeme gerek yok' dedi. Ben de daha önce ödemiştim, onu ne yapacağım dediğimde 'Bu sana iade edilecek' dendi. Fakat o haftanın sonunda okulumuzun yurdunun özelleştiğini öğrendim ve yurt yönetimine gidip konuştuğumda artık depremzede muafiyeti olmayacağını ve paramın bana geri ödenmeyeceği söylendi. Bir de bundan böyle kısa bir zaman içerisinde diğer arkadaşlarımın da hızlıca ödeme yapmaları gerektiği söylendi. Fakat bu kadar kısa bir zaman içerisinde ödeme yapamayacağımız gibi, zaten KYK yurtlarına da artık başvurup yerleşme imkânımız da kalmamıştı. Çünkü hem başvurular bitmişti hem de yerleştirmeler bitmişti.

Bunlardan sonra bizler de hem bilgi almak hem de bu durumu konuşmak için pek çok yazılı dilekçe verdik, gidip konuşmaya çalıştık. Onlar da bu konuda net bir şey söylemediler. Bütün bunlardan sonra biz de gerekli yerlere bu dilekçelerimizi verdik ama bunlara da hiçbir şekilde yazılı bir cevap alamadık. Zaten bir devlet yurduna çıkma imkânımız yok. Az önce de söylediğim gibi, başvurular da bitti, yerleştirmeler de bitti. Ve dönem başlayalı belli bir süre olduğu için artık öğrencilerin ev arkadaşı araması, eve çıkması… Bu sirkülasyon tamamen bitmiş vaziyette. Bulabilirseniz eğer çok zordur ki bu kadar fazla öğrencinin bulması artık mümkün değil gibi gözüküyor. Bu da bizlere bu anlamda mağduriyet yarattı. Zaten asgari ücretin 22 bin lira olduğu bir ülkede, 25 bin liralık kira ile hem de öğrenciyken bunları karşılamak zaten mümkün değil. Ancak bir yerlerde çalışıp eğitim hayatınızı bırakabilirseniz ödeme yapabilirsiniz.”

ÖĞRENCİLER EV KİRALARKEN HER ZAMAN SIKINTI YAŞIYORLAR

KYK yurt başvurularının kapanmış olmasının, alternatif barınma seçeneklerini de sınırladığını belirten öğrenciler, özel konut kiralarının da yüksekliğinden yakındı.

İzmir’de kiralık ev fiyatlarının son yıllarda hızla artması, öğrencilerin bütçelerini aşan rakamlarla karşılaşmalarına neden oldu.

İzmir'deki konut piyasasına ilişkin değerlendirme yapan İzmir Emlak Kulübü Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengizhan Dursak, kentte kira fiyatlarının yükselen inşaat maliyetleri nedeniyle arttığını, ortalama bir 2+1 dairenin 25–40 bin TL aralığında seyrettiğini belirtti. Dursak, şöyle konuştu:

"Bir önceki yıl 20 bin lira olan metrekare, günün fiyatlarıyla şu anda 35-40.000 liraya kadar geldi. Tabii lokasyon çok önemli burada; genellememek lazım. Şimdi Bostanlı’da bir 2+1 daireye bakarsak kirası 35-40 bin lirayı bulur ama biraz daha arka bölgelere baktığımızda 25 bin liraya da 2+1 daire var. Burada ulaşım kolaylığı, sosyal alanlara ulaşmak ya da binanın eski-yeni olmasına göre değişiyor. Ortalama rakam 2+1’lerde 30 bin lira diyebiliriz. Kiralama döneminin biraz dışına çıktık.

Özellikle kiralama dönemleri haziranın sonunda başlar, eylülün sonuna kadar devam eder. Bu tabii arz talep dengesiyle doğru orantılı. Yani piyasada arzın çokluğu var şu anda, talebin azlığı var. Kışın taşınmalar çok olmaz. Öğrenciler ev kiralarken her zaman sıkıntı yaşıyorlar. Öğrencilere konut kiraya verilmemesinin sebebi öğrencinin gelirinin olmaması. Ebeveynleri genelde burada olmuyor; şehir dışında ya da memleketlerinde oluyorlar. Çocukları burada okuyor. Kefil yani garantör talebi olduğu için eskiden öğrencilere vermekte sıkıntı yaşanıyordu.”