Enkazdan umuda, sandıktan direnişe: Tutdere’nin hikayesi

Abone Ol

31 Mart gecesi Türkiye haritasında bir şehir vardı ki, rengi değil kaderi değişti. Evet, Adıyaman’dan söz ediyorum. Yıllardır AKP’nin kalesi olarak görülen, Menzil tarikatının etkisiyle siyasi rotası değiştirilemeyen, CHP'nin ise haritada bile rengine rastlanmayan bir yerdi burası. Ta ki geçen yılın Mart’ına kadar…

Deprem yıktı ama halkı uyandırdı. 6 Şubat 2023’te Adıyaman yerle bir oldu. Devletin geç kaldığı, birçok kurumun sınıfta kaldığı o kara günde, biri sessiz sedasız sahneye çıktı. Ne şov yaptı, ne kameralarla geldi. Abdurrahman Tutdere, halkının yanındaydı. Enkazın başında, çadırda, sokakta… Dert dinledi, yardım taşıdı, ölüye saygı gösterdi, dirinin yarasını sardı. İşte o zaman halk gördü: “Bu adam bizim gibi biri.”

Kimdi Tutdere? Kürt’tü, Alevi’ydi… Yani bu ülkede yıllarca yaftalanan, siyasette bile “seçilecek adam” kategorisine alınmayan biri. Ama halk bunu umursamadı. Çünkü artık etnik kimlik değil, vicdan arıyordu insanlar. Depremde kimin nerede olduğunu, kimin sadece fotoğraf için gelip gittiğini, kimin gerçekten acıya omuz verdiğini unutmadı Adıyamanlı.

Ve seçim geldi çattı. Sandıklar kuruldu, pusulalar açıldı. O gece Adıyaman tarihe geçti. 47 yıl sonra CHP kazandı. Hem de öyle bir kazandı ki, o sonuç kağıdına bakan herkesin eli titredi. Çünkü bu sadece bir yerel seçim değildi. Bu, halkın “Artık yeter!” diye haykırışıydı. “Kimsesiz değiliz, görmezden gelinmeyeceğiz!” diyenlerin çığlığıydı.

Ama işte tam da burada bir sorun vardı.

Bu değişimi hazmedemeyenler vardı.

Koltuğu kaybedenler, güç dengesi sarsılanlar, “bizim kalemiz” diyenler...

Ve düğmeye basıldı.

Abdurrahman Tutdere, bir sabah gözaltına alındı. “Neden?” diye soran çok, cevap yok. Sonra ev hapsi verildi. Ardından görevden uzaklaştırıldı. Daha mazbatanın mürekkebi kurumadan “darbe” gibi bir kararla halkın iradesi hiçe sayıldı. Sebep? Belirsiz. Dosya? Kapalı.

Gerekçe? Havada.

Ama halk yine susmadı. Bu kez sandık değil, sokak konuştu.

Sosyal medyada yükselen sesler, meydanlara taştı.

Çünkü bu halk artık eski halk değil.

Artık kimin kiminle oynadığını, hangi düğmeye nereden basıldığını biliyor.

Günler sonra ev hapsi kaldırıldı. Ama gözdağı verilmişti bir kere.

Mesaj netti: “Fazla öne çıkma, yoksa bedelini ödersin.”

Peki kim bu mesajı yedi sanıyorsunuz? Sadece Tutdere mi?

Hayır...

Bu mesaj Adıyaman halkınaydı.

Bu mesaj, “sandıkta değişim yapan herkese”ydi.

Ama şunu da bilsinler:

Adıyaman halkı artık korkmuyor.

O halk, 6 Şubat’ta ölümden korkmadı, bir gözdağından mı korkacak?

Bu seçim bir milattı.

Tutdere sadece belediye başkanı olmadı, bir direnişin simgesi oldu.

Halkıyla beraber yürüyen, hırsızlık yapmayan, rant değil halk diyen bir insanı görevden almak kolay olabilir…

Ama o insanın kalbindeki halk sevgisini silemezsiniz.

Halkın vicdanındaki yerini hiç silemezsiniz.