Çin’de yaşayan Gui Junmin, 2017 yılında akciğer kanserinden hayatını kaybeden eşi Zhan Wenlian’ın bedenini kriyojenik yöntemle dondurduktan sonra 2020’de yeni bir ilişkiye başladığını açıklayınca büyük bir tartışma başlattı.
Zhan Wenlian, Çin'de kriyojenik olarak dondurulan ilk kişi olmuştu. Junmin, Shandong Yinfeng Enstitüsü ile yaptığı 30 yıllık bir sözleşmeyle eşinin bedeninin 2 bin litre sıvı azot içinde korunmasını sağladı. Kriyojenik dondurma, ölüm sonrası bedenin gelecekteki teknolojiyle yeniden hayata döndürülebileceği umuduna dayanıyor. Ancak bilim insanları bu sürecin işe yarayacağına dair hiçbir kanıt olmadığını belirtiyor.
“Eşimin Yerini Kimse Alamaz”
Gui Junmin, Çin medyasına verdiği demeçte, iki yıl yalnız yaşadığını, ardından sigorta temsilcisi Wang Chunxia ile yeni bir ilişkiye başladığını söyledi. İlişkisinin “mantık temelli” olduğunu savunan Junmin, şu açıklamayı yaptı:
“Hiçbir zaman eşimin yerini alamaz. Geçmişi unutmam mümkün değil ama hayatıma devam etmeliyim.”
Sosyal Medyada Büyük Tepki: “Yas Rolü Oyunu”
Junmin’in açıklamaları Çin sosyal medyasında büyük tepkiyle karşılandı. Kullanıcılar, onu “yas tutan eş rolüne saplanmakla” suçladı. Bir yorumda şu ifadeler yer aldı:
“Gui derin bir bağlılık göstermiş gibi görünüyor ama gerçekte eşinden kopmuş. Mevcut partneriyle ne kadar soğuk ve mesafeli olduğuna bakın.”
Kimi kullanıcılar ise, Junmin’in eşinin bedenini kriyojenik olarak dondurma kararını “romantik değil, medyatik” olarak nitelendirdi.
Kriyojenik: Umut mu, Bilim Kurgu mu?
Dünya genelinde yaklaşık 600 kişinin kriyojenik olarak dondurulduğu tahmin ediliyor. Ancak uzmanlar, bu sürecin canlı dokuları geri dönüşü olmayan biçimde tahrip ettiğini, özellikle hücre zarlarının dondurma sürecinde patladığını belirtiyor.
Tartışmalar, ölüm ve aşk kavramlarının teknolojik gelişmelerle nasıl iç içe geçtiği sorusunu da gündeme taşıyor.
