Türkiye’de ne yazık ki milyonlarca kişi, asgari ücretle geçimini sağlıyor. Bu nedenle de içinde bulunduğumuz hafta, çok kritik.
Çünkü, 2024’te uygulanacak yeni asgari ücret bu haftaki toplantılarda belli olacak.
Hali hazırdaki ücret, 11 bin 402 lira.
Yeni dönem için birkaç senaryo mevcut.
15 bin 962 liradan 17 bin liraya kadar bir tahmin aralığı var.
Yüzde 40 artması durumunda 15 bin 962, yüzde 45 artması durumunda 16 bin 532 lira, yüzde 50 artış durumunda 17 bin 103 liraya çıkacak.
Asgari ücrete yüzde 40 zam olması durumunda yüzde 2.5, yüzde 45 zam yapılması durumunda yüzde 7.5 yüzde 50 zam yapılması durumunda ise yüzde 12.5 refah payı söz konusu olacak.
İlk etapta 17 bin lira kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?
İki yıl önce de 2 bin 800 liradan 4 bin 200 liraya yükseltildiğinde de öyleydi.
“Çok iyi ya” diyenler olmuştu.
Ancak sonradan görüldü ki, bu artışlar hiçbir zaman yeterli olmayacak.
Çünkü Türkiye’de, fiyat artışlarındaki ahlaki sınır aşıldı.
Çarşı pazara çıkın, ne dediğimi rahat bir şekilde anlarsınız.
Çok değil, 2 hafta önce tanesi 4 lira olan köy yumurtasının fiyatı 5 lira oldu.
Bir şarküteri zincirinde, ortalaması 200 lira olan peynirlerin kilosu 260 hatta 280 lirayı buldu.
Firma çalışanı, “Bunlar ön yükleme. Asıl zam yılbaşından sonra gelecek” diyor.
Yani zamlar artık yılda 1 veya 2 değil…
Asgari ücret gibi ara zamlar şeklinde de geliyor.
İşin bir de kiracılar boyutu var.
Önceki gün görüştüğüm bir arkadaşım, 3 bin 300 lira olan kirasının 11 bin liraya yükseltilmek istendiğini söyledi. Normalde şoke olurdum…
Ancak diyorum ya…
Hem fiyat algımız değişti hem de artışlardaki ahlaki sınır aşıldı.
Durum öyle olunca da bizim gibi sabit gelirlilerin geçinmesi de zorlaştı.
17 bin 500 liraya çıkarılması kuvvetle muhtemel olan asgari ücret bu kez yıl içinde artırılmayacak deniliyor.
Ama ben farklı düşünüyorum.
Çünkü fiyat artışları düzenli devam ederse, temmuzda yine ara zam beklentisi gündeme gelebilir.
Gelmezse de 2024 yılı için Allah hepimize sabır versin.
İkinci yarı
işimiz çok zor
Kocaelispor, Sakaryaspor’la oynadığı maçtan farklı yenilgiyle ayrıldı. Açıkçası ben bu yenilgiyi bekliyordum. Ancak böylesine ruhsuz bir takım beklemiyordum. Ne olursa olsun, ezeli rakibe karşı böyle oynayamazsınız.
Neyse ki, rakiplerimizin kaybetmesiyle birlikte ilk yarıyı 2. sırada bitirebildik. Ama sezonun ikinci yarısında işimiz daha zor olacak.
Bir kere bu kadro çok yetersiz.
İkinci yarıda da küme düşme hesapları, play-off hesapları derken… Her maç çok zorlu geçecek.
Bu nedenle de nokta transferler yapmamız çok ama çok önemli.
Yoksa, değil Süper Lig, play-off bile hayal olabilir.