Kadın eli değdi, kurak arazi lavanta bahçesine dönüştü
Arkeolog ve mozaik sanatçısı Aysel Ergül Karamürsel’de kurduğu ekolojik köyde doğa ile sanatı iç içe yaşama olanağı sağladı. Kurak bir araziyi lavanta bahçesine dönüştüren Ergül, şu anda birden çok bitkinin üretimini yapıyor.
İstanbul’da yaşayan arkeolog ve aynı zamanda mozaik sanatçısı olan Aysel Ergül yıllar önce şehrin gürültüsünden kaçmak için Karamürsel’in Fulacık Köyü’nden 13 dönümlük bir arazi satın aldı. Kurak arazi üzerine ilk başta lavanta ekmeye başlayan Ergül, Orman Dede Lavanta Parkı'nı kurdu. Lavanta yetiştiriciliğinin yanı sıra kekik, altın otu, melisa, ekinazya ve mürver, civanperçemi gibi çeşitli tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği de yapan Ergül, İstanbul'daki mozaik atölyesinde öğrencilerinin yaptığı çok sayıda sanat eserini de lavanta tarlasına yerleştirerek doğa ile sanatı birleştirdi. İlk etapta tek başına başlattığı mücadeleye tüm köylülerin destek vermesiyle birlikte ortaya kocaman bir lavanta bahçesi çıktı.
FİDELER TÜM DÜNYAYA SATILIYOR
Hasadı yapılan bitkilerden organik yağlar, sabunlar, kremler, kokular üretiliyor. Aynı zamanda köyün kurucusu olan Aysel Ergül lavanta bahçelerindeki fidelerini de çoğaltarak yurt dışına ihraç ediyor. Hasat zamanı tüm köylünün beraber emek verdiği köy, çevre illerden de oldukça talep görüyor. Türkiye’de çeşitliliğin çok fazla olduğunu ama değerlendirilmediğini söyleyen Ergün,’’ İstanbul’dan biraz uzaklaşabileceğimiz, doğayla iç içe kalabileceğimiz bir yer arıyorduk. Bakındık Karamürsel’deki Fulacık Köyü tam istediğimiz gibi bir yerdi. Arazilerin boş kalmasını pek sevmeyiz. Bu araziye hafta sonları gelebileceğimiz bir dağ evi yaptık ve zamanla bir şeyler ekmeye başladık. En son tıbbi aromatik bitkilerde karar kıldık. Ardından lavanta üretimine de başladık. Türkiye’de bitki çeşitliliği çok fazla fakat değerlendirmeyi bilmiyoruz. Bizden yurt dışına gidiyor, yurt dışından tekrar bize geliyor. Bu çok üzücü bir durum çünkü biz tarım ülkesiyiz’’ dedi.
‘ÇİFTÇİLERİN BİLİNÇLENMESİ GEREKİR’
Çiftçilerin bilinçlenmesi gerektiğini söyleyen Ergül,’’ bizim çiftçilerimizin bilinçlenmesi gerekiyor. Hangi toprakta ne yetiştiğini iyice öğrenmeliyiz. Heyelana elverişli mi ya da toprak çeşidine hangi bitki ekilir, sulaması nasıl yapılır? Bunların hepsini öğrenmeliyiz. Eğer biz bunları bilirsek bu ülkede yetiştiremeyeceğimiz ürün yok. Ve bu yetiştirdiğimiz ürünleri de paraya dönüştürebilecek potansiyeldeyiz. Kaç dönüme ne kadar ekim yapılır, ne kadar kazanılır bunları öğrenmeliyiz Hollanda bu yüzden tarım konusunda bizden çok çok önde. Mesele civanperçemini pek kişi bilmez pandemiden kaynaklı yeni yeni adı duyulmaya başlandı. Ama ben bu bitkiyi çok uzun zamandan beri yetiştiriyorum. Alternatif tıp için kullanıyoruz. Biz burada gübre, ot ilacı ya da herhangi bir kimyasal kullanmıyoruz. Otları bile ellerimizle temizliyoruz. Her şey tam anlamıyla el emeği ile yapılıyor bu köyde’’
‘AROMATİK BİTKİ KÖYÜ YAPMAYI HEDEFLİYORUM’
Ergül, ‘’Bu yıl 12 dönümden 16 bin lavanta hasadı çıkarttık. Bizim için iyi bir rakam. Lavantaların içinde olmak harika bir duygu. Onların kokularını içime çekmeye bayılıyorum. Burada lavantalardan yağlar, sabunlar, kremler, kokular elde ediyoruz. Lavanta bizim için çok kıymetli. Diğer ürünlerimizde çok kıymetli tabii ki. Fakat sadece üretmeyi değil yeni yeni ürünlerde eklemeyi düşünüyorum. Önemli olan ürün çeşitliliğini arttırmak zaten. Diğer ürünleri de desteklemek gerekiyor. Bizlerin teknik desteğe ihtiyacı var. Ben bu köyü zaman içerisinde tıbbi aromatik bitki köyü yapmak istiyorum.’’ Dedi.
‘ARTIK BİZİM DOĞAYA DÖNMEMİZ GEREK’
Hasat zamanı tüm köy birleşiyor diyen Ergül, ‘’ ilk başta köylüler şaşırıyordu, bunlardan neler yapılacak ki diye düşünüyorlardı sürekli ama artık hepsi o kadar biliyor ki biz hep beraber çalıştık beraber yaptık her şeyi. Köy halkı çok destekliyor beni. Hasat zamanı bütün köy olarak toplanıyoruz durumumuza bakıyoruz önce hangi ürünün hasadı yapılması gerekiyorsa o ürüne öncelik tanıyoruz. Aslında biz bütün köye dikmek istiyoruz ama teknik destekten kaynaklı yapamıyoruz. Zamanla bunu da yapacağız. Artık bizim doğaya dönmemiz gerekiyor. Doğa bize bunu çok uzun zamandan beri anlatıyor. Bu yüzden aynı zamanda üretim de yapıyorum. Tesis kurmak isteyenlere yardımcı oluyorum. Ürettiğim fidelerden yurt dışına yurt içine satıyorum. Aynı zamanda arıcılık yapmaya da başladım. Arıcılıkta çok keyifli. Kovanlardan gidiyorum balları alıyorum, peteklerdeki balları görünce o kadar mutlu oluyorum ki. Başarılı olduğumuza ve çok daha güzel işler başaracağımıza inanıyorum. Herkesi de köyümüze bekliyoruz’’
Yorum yazarak Özgün Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgün Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgün Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgün Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgün Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgün Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgün Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgün Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.