Gözaltılar ve gayri resmi kayyum

Abone Ol

Türkiye, 19 Mart'tan bu yana çok ilginç günler yaşıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ile başlayan süreçte, ikinci dalga yaşandı.
İBB'de görevli çok sayıda isim gözaltına alındı.
Kuşkusuz bu gözaltılar, çeşitli spekülasyonları da beraberinde getirdi.
Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde üst düzey kadronun neredeyse tamamen gözaltına alınmasının, yönetim ve karar süreçlerinde büyük bir boşluk oluşturduğu düşünülüyon.
Bu boşluk, doğal olarak, geçmiş dönemde belediyede görev yapmış, mevcut iktidara daha yakın kadroların etkisini artırıyor.
Bu yüzden fiili anlamda bir yönetim değişikliği yaşandığı, yani resmi bir kayyum atamasına gerek kalmadan belediye yönetiminin “kontrol altına alındığı” söylenebilir.

***

Yaşananlar ve gelinen nokta, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hem idari gücünün hem de siyasi etkisinin ciddi şekilde sınırlandığı anlamına geliyor.
Yani belediyenin resmi başkanı hâlâ İmamoğlu olsa da, karar mekanizmalarının çoğunda etkisi fiilen yok edilmiş durumda.
Böylece siyasi ve hukuki maliyeti yüksek bir kayyum ataması yapmadan, benzer bir sonuç elde edilmiş oluyor.
Bu tablo, yerel yönetimlerde merkezi otoritenin dolaylı yollarla nasıl güç kazandığının bir örneği olarak da değerlendirilebilir.