Tedavisi mümkün görülmeyen toplumsal hastalık
Güç zehirlenmesi!
İnsanca paylaşımın,adaletin olmadığı dünyada, huzurun olması mümkün değildir.
Haklının değil de güçlünün egemen olduğu dünyamızda bütün insanlık sınıfta kalmıştır.
Devletler arası ilişkilerin yapılanmasıda bu bağlamda güç odaklıdır.
Güçlü olan devletler,zayıf olan devletlerin üzerinde hakimiyet kurmaya çalışarak,bir yandan sömürerek bir yandan da savaştırarak kendisine bağımlı yapmaya çalışır.
ABD kendi dolarını karşılıksız basarak, tüm dünyadaki ekonomik piyasaları,borsaları dizayn ederek, kendine bağımlı hale getirmeyi planlıyor.
Bu da yetmez diyerek,Orta doğuda,tüm dünyada bölgesel savaşlar çıkartarak silah satıyor.
Bunu yapan sadece Amerika'mı?
Hayır!
Emperyalist küresel güçler de sahnede yerini alıyor.
Güç deliliği,güç zehirlenmesi rekabeti dünyada huzur bırakmıyor.
Kimi devletler sömürgecilik ile,bazıları popilist kültürel asimilasyon ile,kimileri de bölgesel mezhep çatışması ve etnik ayırımcılıkla huzur bırakmadılar.
Bu durum yaşadığımız toplumda da ayni. Adaleti,hakça paylaşımı ölçü almıyorsak değişen bir şey olmuyor.
Emek hırsızlığı yapılıyorsa,kutsal olan alın terinin karşılığı verilmiyorsa,kul hakkı yeniliyorsa,kimse huzur beklemesin.
Fiziksel ve biyolojik olarak insanın ihtiyaç duyduğu her şey bellidir.
Şu anda en çok ihtiyaç duyduğumuz şey toplumun huzurudur.
Huzuru bozacak hırsa kapılmaya gerek var mı?
Bence yok!
İnsan; mutluluğu,iyiliği,üzüntüyü yürekten paylaşırsa O kadar insandır.
Başkalarının mutsuzluğu,bir gün bizim de mutsuzluğumuz olabilir.
Onun için sabırla,gayretle ve samimiyetle huzur vadisine yola çıkalım.
Sağlıkla,sevgiyle kalın