Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde Belediye Başkanlığı görevini yürüten Gülşah Durbay, 12 gündür yoğun bakımda süren tedavisinin ardından 37 yaşında hayatını kaybetti. Durbay’ın vefatı büyük üzüntü yaratırken, yakın çalışma arkadaşı ve dostu olan Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Durbay’ın son sözlerini kamuoyuyla paylaştı.
“Çok Acıklı Bir Hikâye Yazdık, Değil mi?”
Denizli, yaptığı paylaşımda Durbay’ın yoğun bakımda kendisine söylediği son cümlelerden birinin, “Çok acıklı bir hikâye yazdık, değil mi?” olduğunu aktardı. Denizli, bu sözlerin ardından Durbay’ın ailesiyle birlikte sessizce ağladıklarını ifade etti. Yazısında, “Sen savaşmak için, kafa tutmak için doğmuşsun ve tam da sana yakışacak şekilde savaşarak veda ettin bize,” sözlerine yer verdi.
Uzun Yıllara Dayanan Yol Arkadaşlığı
Lal Denizli, Gülşah Durbay’la yollarının farklı şehirlerden kesiştiğini, yıllar içinde bu yol arkadaşlığının güçlü bir dostluğa ve kardeşliğe dönüştüğünü belirtti. Mesai arkadaşlıklarının yanı sıra birlikte kurdukları hayallere ve bu hayallerin şimdi Durbay’ın anısını yaşatmak adına sürdürüleceğine değindi.
İşte o açıklama:
''Gülüm’e dair…
“Çok acıklı bir hikaye yazdık dimi…” yoğun bakımda söylediğin son sözlerden biri bu oldu. Haklıydın ve biz annen ve babanla sessizce ağladık bu sözlerine.
Ayrı şehirlerden aynı yolun umudunda birleşti yollarımız. Yıllardır omuza omuza bir aydınlık gelecek aşkıyla arşınlıyoruz yolları. Yıllar içerisinde yol arkadaşlığımız önce dostluğa ardından kardeşliğe evrildi. Hayatımızın en mutlu günlerini yaşadığımız günlerde, aldığımız kötü haberle yaklaşık 16 aydır ayrı geçirdiğimiz çok nâdir ânımız oldu Gülşah’la.
Bu hayatta gördüğüm en güçlü kadınsın sen Gülüm. İstatistikleri yerle bir eden, tüm ezberleri kendi doğrularınla bir bir deviren, doğruluğundan, dürüstlüğünden bir dakika olsun vazgeçmemiş hayran olduğum insansın sen. Ne söylüyorum diye gözlerini kocaman açıp, gözlerime bakardın çünkü sözlerimden ziyade duygumu görmeye çalışırdın. Sen savaşmak için, kafa tutmak için doğmuşsun ve tam da sana yakışacak şekilde savaşarak veda ettin bize.
Ne diyeceğimi, ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Kocaman bir boşluğa bırakılmış gibiyim. Verdiğin büyük savaşı seninle yürürken şimdi bir hiçliğin ortasında kaldım. Herkes bir şeyler diyor ama hiç birini duymuyorum “Lâlitom yine tıkadın kulaklarını bir tek beni duyduğun saatlerin başladı.”
Ah Gülüm… yüreğimin nasıl yandığını tarif edebilecek bir kelimem yok. Son anlarına kadar iyi ki hiç vazgeçmeden, sana seni ne kadar sevdiğimizi anlattım. İyi ki tuttum pamuk ellerinden. Kurduğumuz tüm ortak hayalleri şimdi bir bir senin adınla, senin ışığınla gerçekleştirmek düşüyor bize.
Çok eksiğim.
Rabbim seni cennetinin en güzel köşesine alsın.
Seni çok özleyeceğim canım kardeşim.
Seni çok seviyorum biriciğim.
Elim, elinde Gülüm.
Lâliton.''





