Ülke olarak bir kısım insanlar, gelir düzeyi iyi olduğu için rahat yaşıyorlar.
Çoğunluk olarak insanlar, dar gelirli ve geçim derdi ile cebelleşiyor.
Orta tabaka geliri olanlar neredeyse kaybolmaya yüz tuttu.
Yani demem o ki ekonomik orta direk yok oldu sayılır.
Çatı çökünce enkazında halk olarak,hep birlikte biz kalıyoruz.
Gelir dağılımının adaletli olmaması,planlı denge kurulmaması bu işin olumsuz yönde cabası olur.
İsterseniz bazı konuları hep birlikte masaya yatıralım.
Birinci ele alacağımız konu emeklilerin durumu ile ilgili olsun.
Emeklilerin aldığı aylık maaşlarla hayatını idame ettirmesi mümkün değildir.
EYT'den emekli olan vatandaşlarımızın emeklilik hakkını vermek güzel.
Ancak,55 yaşından önce maaş bağlanması,hem ülke bütçesini zorda bırakıyor, hem de normal emekli maaşını alacak olanların az maaş almasına sebep oluyor.
Bu da emeklinin alım gücünü,elini zayıflatıyor.
Bu işi kökünden halletmek için,tüm emeklileri rahatlatacak önlemler alınmalıdır.
Devlet israf ekonomisi yerine,verim ekonomisini planlayarak hayata geçirmelidir.
Toplumun ahlâki değerleri ters yüz olmadan bir an evvel bu işler düşünülmelidir.
Cennet mahalleleri,cinnet hanelerine dönüşmeden huzurlu ortamlar sağlanmalıdır.
Piyasalarda fiyat ve hizmet sektörü kesinlikle adaletli bir şekilde denetlenmelidir.
Tarım işi ile uğraşan çiftçilerimiz maliyetler yüksek olunca ekip dikmiyor.
Çay üreticisi,fındık üreticisi verilen taban fiyatlarının karşısında ürününün karşılığını,maliyet giderleri çok olduğu için, neredeyse başa baş getirmeye çalışıyor.
Tabiki, Türkiye genelindeki üreticilerimizin ayni sıkıntılar var.
Bu sıkıntıların elbette ki çözümü var! emeğinin karşılığını üretici alırsa, çok daha verimli çalışır.
Ülke ekonomisine büyük katkı sağlar.
Adaletli gelir dağılımının hayata geçirilmesi elzemdir!
Mutlu ve müreffef yaşayacaksak,adilce paylaşmayı,bölüşmeyi bileceğiz.
Üretmeden,çalışmadan asla ekonomi düzelmez!
İsraf değil, verim ekonomisi hayata geçirmelidir.
Sağlıkla kalın, sevgiyle kalın.