Heterojen Bir Yapıya Geçişin Eşiğindeki Alikahya

Abone Ol

1960’lı yılların sonunda köyden kente göçün en yoğun olduğu yıllardı…

Karadeniz’in dik yamaçlarından gençler, orta yaşlılar ,birer birer yola çıktı; kimi iş umuduyla, kimi aşk umuduyla, kimi “belki daha iyi bir hayat mümkündür” diyerek…

Hepsinin aklında aynı cümle vardı:

“Çocuklarımız daha iyi okusun, daha iyi işlerde çalışsın, geleceğini garanti altına alsın.”

Belki yanlıştı, belki doğruydu…

Ahırdaki hayvanını, meradaki koyununu, köydeki tarlasını satıp umut dolu bir yola çıkan bu insanların çoğu Ordu’nun Gölköy ilçesindendi.

Zamanla Anadolu’nun dört bir yanından gelenlerle birleştiler; Alikahya o dönemde küçük, yeşil, sakin bir kasabaydı.

Ama bir şey oldu:

Tanıdıklar tanıdıklarını çağırdı, bir domino etkisiyle herkes birbirini buraya çekti.

Ve böylece Alikahya, kocaman bir köyden kocaman bir mahalleye dönüştü.

Ordu’nun dağ köylerinde birbirine ulaşamayanlar burada komşu oldu.

Aynı işlerde çalıştılar, aynı sokaklarda çocuklarını büyüttüler.

Ama şivelerini, geleneklerini, göreneklerini hiç terk etmediler.

Bu da beraberinde sancılı bir uyum süreci getirdi.

Sanayiyle Çevrili Bir Mahalle

Bugün Alikahya’ya baktığınızda dört bir yanı sanayiyle çevrili, büyümesi neredeyse kısıtlanmış bir mahalle görürsünüz.

Kuzeyinde atık tesisi, doğusunda otomotiv fabrikaları, güneyinde lastik fabrikaları, batısında ise şehre açılan tek yön: otogar tarafı…

O nedenle emlak kıymetli hale geldi.

Yani şehir büyürken Alikahya sıkıştı.

Tramvayın gelmesi, stadyumun yapılması, kalabalığın artması elbette gelişmedir.

Ama bu kadar hızlı bir değişim, yıllardır birbirini tanıyan insanların yaşadığı bir yerde kolay absorve edilemez.

Dışarıdan bakanlar “Alikahya halkı değişime ayak uyduramıyor” diyebilir; ama burada insan ilişkilerinin samimiyetiyle örülmüş bir hayat var.

Bu kadar köklü bir kültürün bir gecede dönüşmesini beklemek haksızlık olur.

Bir Fırsatın Eşiğinde

Bugün Alikahya halkı için önemli bir dönemeçteyiz.

Bu bölge artık sadece bir yerleşim alanı değil; büyüyen bir ekonomik merkez.

Eğer bu kalabalığı, bu ticaret potansiyelini doğru okuyabilirsek;

arsalar, dükkânlar, emlaklar büyük bir fırsata dönüşebilir.

Ama eğer bu değişimden korkulursa, bu fırsat başkalarının eline geçer.

Çocuklar, Gençler ve Gelecek

Bir diğer önemli mesele de çocuklarımız.

Bugün herkes aynı şeyi söylüyor: “Aman çocuk kötü alışkanlıklara bulaşmasın.”

Evet, ama sadece bunu söylemekle olmuyor.

Bölgesel sivil toplum örgütlerinin muhtarlıkların kanaat önderlerinin spora dair kültüre dair etkinliklere dair bazı çabaları var mücadele ediyorlar gözden kaçmıyor ancak yetersiz.

Kadınlarımızın da dahil olduğu organizasyonlara da çok ihtiyacımız var kadın olmadan kadın eli değmeden bir toplumun refah seviyesini yükseltmek çok zordur.

Çocukların ruhunu doyurmak, enerjisini doğru yönlendirmek gerekiyor.

Alikahya’nın daha fazla ya da etkin olacak şekilde kreşe, spor alanına, kültür merkezine, müzik kursuna, tiyatroya ihtiyacı var. Tüm enerjimizi futbola yönlendirmek doğru değildir.

Çocukları sadece metafizik öğelerle beslemek yetmez önemlidir ama yetmez evrensel kültüre evrensel ahlaka ulaşan kapıları da çocuklara açmak gerekir.

Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde edemeyiz.

Belki de gençleri gezilere götürmeli, yurt içi-yurt dışı deneyimler kazandırmalıyız.

Yani sadece “uzak dur” demek değil, yakınlaştıracak alanlar yaratmak gerekiyor.

Belki de şunu gördüğümüz gün hayat daha farklı olacak “mahallemizin halk eğitim merkezi için yardım topluyoruz gençlerimizi sporla sanatla müzikle enstrümanlarla kitapla buluşturcağız ruhunu doyuracağız siz de yardım etmek istemez misiniz” şeklinde bir davranış.

Bu aslında ülkenin her yeri için geçerli bir şey geçerli bir davranış.

Birlikte Yaşamanın Sembolü

Alikahya halkı dışarıdan bazen farklı görülür.

“Şivesi değişik, konuşması sert” derler.

Ama bilmezler ki o insanların kalpleri tertemizdir.

Birbirleriyle tartışırlar ama aynı tabutu omuzlar, aynı düğünde halay çeker, aynı hastaya dua ederler.

Bu her semtte görülecek bir tablo değildir.

Yıllardır şehrin çöpüne ev sahipliği yapmış, ama bir kez bile kanunsuz bir eyleme karışmamış bu halk, devletine sadık, sabırlı, saygılı insanlardır.

Sorunlarının bir gün çözülmesini umutla bekler.

Bugün de bu değişimi aynı sabırla atlatacaklardır.

Zengini de vardır fakiri de vardır iş insanı da vardır işçisi de, bugün kimin kapısına giderseniz gidin eli boş dönmezsiniz çoğu insan kime yardım ettiğini bilmeden elini cebine atar ve yardım eder,  merhametli ve vicdanlı insanlardır dayanışmayı severler.

Son Söz

Evet, Alikahya değişiyor.

Belki hızlı, belki sancılı ama bu değişimden kaçmak değil, birlikte yürümek gerekiyor.

Eleştirmek kolay ,dışarıdan bakıp eleştirmek yerine anlamaya, uzaklaşmak yerine yakınlaşmaya çalışmalıyız.

Çünkü bu semtin kapısı herkese açıktır.

Yeter ki kimsenin huzurunu bozulmasın , adetlerimize, toplumsal ahlak gelenek ve  göreneklerimize sahip çıkılsın.

O zaman Alikahya sadece bir mahalle değil, birlikte yaşamanın en güzel örneği olur.