Kocaeli Büyükşehir Belediyesi (KBB) Kasım ayı olağan meclis toplantısı bugün geniş bir gündemle toplandı. Kentin son haftalarda tartışma yaratan başlıklarının masaya yatırıldığı oturumda; Gebze’de meydana gelen bina çökmesi, devam eden altyapı çalışmaları, bütçe düzenlemeleri ve belediyenin 2025 yılı planlamaları meclisin ana gündem maddelerini oluşturdu. Parti gruplarının değerlendirmeleri ve eleştirileri dikkat çekti. Gündem dışı konuşmalarda İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, son haftalarda Gebze, Darıca ve Dilovası’nda yaşanan acı olayların ardından Büyükşehir Meclisi’nde yaptığı konuşmada iktidar grubunun suskunluğunu hedef aldı. Geçmiş oturumlarda en küçük imar maddesinde bile “niyet okuyan”, sürekli polemik çıkaran meclis üyelerinin bu kez sessiz kalmasını eleştiren Hürriyet, “Belli ki bir strateji belirlemişsiniz: Kimse konuşmasın, muhalefet konuşsun, zamanla unutulur” dedi.
“Bu şehirde acılar birbirine ekleniyor, artık tekil değil toplu yaşanıyor”
Hürriyet, Gebze, Darıca ve Dilovası’nda art arda gelen felaketlerin kentteki denetim eksikliğini açığa çıkardığını söyledi. “Bir ilçede atölye yanıyor, dumanı öbür ilçenin göğsüne çöküyor. Bir yerde bina çöküyor, enkazı başka ilçenin kalbine düşüyor” diyen Hürriyet, “Bu mutlu şehirde insanlar artık çalışırken değil, gece evlerinde uyurken de ölüyor” ifadelerini kullandı.
“Üçü çocuk, altı kadın… Bunları söylemek bile ağır”
Dilovası’nda park içerisindeki büfe-mutfak bölümünde çıkan yangında üçü çocuk, altı kadının yaşamını yitirdiğini hatırlatan Hürriyet, “Hepimizin evladı var; üçü çocuk, altı kadın can verdi. Bir yıl önce Darıca’da yaşanan doğal gaz patlamasında da aynı acıyı yaşadık. Uyardık, dinlemediniz” dedi.
“Liyakat olsaydı, denetim olsaydı, bugün 10 insan hayatta olacaktı”
Hürriyet, uyarıların dikkate alınmadığını belirterek, “Bu ülkede liyakat hâkim olsaydı, denetimler doğru dürüst yapılsaydı, bugün 10 insanımız hayatta olacaktı” şeklinde konuştu.
“Fotoğraflar gösterildi, kayıyoruz dediler, duvarlar yıkılıyor dediler… Neden bakmadınız?”
Darıca’daki bina çökmesine ilişkin yurttaşların daha önce yöneticilere ulaştığını hatırlatan Hürriyet, “Eczane sahibi o fotoğrafları size göstermedi mi? ‘Evimiz kayıyor, duvarlarımız yıkılıyor’ demedi mi? Bu fotoğrafları neden görmediniz? Neden bakmadınız?” diyerek tepki gösterdi.
“CİMER sadece bize işliyor; AK Partili biri hakkında yazılınca kapı duvar”
CİMER şikâyetlerinde uygulanan çifte standardı sert sözlerle eleştiren Hürriyet, “Bir ‘manyak’ CİMER’e bizimle ilgili bir şey yazıyor, ertesi gün müfettiş kapımızda. Ama AK Partili yöneticiler hakkındaki şikâyetler nereye gidiyor?” dedi. Kendi arazisinde yaşanan çilek hırsızlığıyla ilgili CİMER şikâyetinin ardından ertesi gün müfettiş geldiğini hatırlatan Hürriyet, “Bir gün boyunca çilek tarlası için müfettişe ifade verdik. Peki bu kadar can kaybı için niye kimse müfettiş göndermiyor?” diye sordu.
“İnsan hayatı çilek tarlası kadar bile değerli değil mi?”
Hürriyet, daha önce binlerce CİMER başvurusu yapılmasına rağmen hiç işlem yapılmadığını belirterek konuşmasını şöyle tamamladı: “Bu şikâyetler valiliğe gelmedi mi? Büyükşehir’e gelmedi mi? İnsanların hayatı, çilek tarlası kadar bile kıymetli değil mi? Yazık değil mi bu kente, bu insanlara?”







