İbrahim Efe’yi buraya getirenlerin hiç mi suçu yok?

Abone Ol

İzmit Belediyesinde çalışıyordu.

Muhtardı.

İzmit’i Fatma Kaplan hürriyet kazandı.

Efe, işe gitmediği ancak maaş aldığı gerekçesiyle işten atıldı.

Bu siyasi bir savaş gibi algılandı.

Ancak İzmit Belediyesinde militan ne kadar AK Parti’li varsa bu şekilde belediyeden uzaklaştırıldı.

Hürriyet’in yanlış işten atmaları da vardı.

Zaten onlar işe iade edildi.

Ancak o günlerden bugünlere Efe’nin işten atılma kararının ne kadar doğru olduğunu gördük.

***

Ardından Efe’ye AK Parti sahip çıktı.

İşten atıldıktan sonra AK Parti’li Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde Başkan Tahir Büyükakın tarafından işe alındı.

Muhtarlıklar masasında görevlendirildi.

Hürriyet aleyhine ne varsa birçoğunda kendisinin parmağı vardı.

Çünkü Hürriyet artık hasmıydı.

Gücünü ise Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’dan aldı.

Yine gücünü AK Parti Kocaeli İl Teşkilatı’ndan aldı.

Bunları gizlemek dile getirmemek mantıksız.

Efe işten atıldı, nereye gitti?

Kocaeli Büyükşehir’e…

Kimden icazet alıyor?

Tahir Başkan’ndan…

Efe Büyükşehir personeliyken bu dönem İzmit Belediye Meclis üyesi listesine nasıl girdi?

Tahir Büyükakın referansıyla…

***

Doğal olarak AK Parti kurumsal kimliğini dün yerlerde paspas eden,

kendi itibarını bitiren,

 Partililerinin bile kahkahalarla izlediği İbrahim Efe’nin bu duruma düşmesinin de sorumlusu yine Efe’yi buraya getirenlerdir.

Hak etmeyenlere, hak etmediği görevleri yüklerseniz işte bu duruma düşersiniz.

Dün bütün ülke bu meseleyi konuştu.

AK Parti’nin düştüğü durumu konuştu.

Burada rezil rüsva olan sadece İbrahim Efe mi sizce?

Hamasetle, kör siyasi saplantılarla “Hürriyet’in kovduğu bizim başımızın tacıdır” derseniz bu duruma düşersiniz.

Umarım bu musibet AK Partililerin kulağına küpe olur.

Onlarca yetkin isim bir kenara atılıp şovmenleri tercih ederlerse de bize malzeme çıkar:

Bol bol güleriz.

Esen kalın…

GÜNE BİR AFORİZMA

Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız. Konfüçyus