Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'nin 2024 dış ekonomik pozisyonuna ilişkin son raporunu yayımlayarak, ülkenin ekonomik kırılganlıklarına dikkat çekti. IMF, özellikle cari açığın daralmasına rağmen, Türkiye’nin rezervlerindeki kırılganlığın devam ettiğini belirterek, para politikasında sıkı duruşun korunması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, mali disiplin ve kamu harcamalarının daha sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerektiği ifade edildi.
Cari Açık İyiye Gitti Ama...
IMF’nin raporunda, Türkiye'nin cari açığının enerji fiyatlarındaki düşüş, altın ithalatındaki azalma ve turizm gelirlerindeki güçlü artış sayesinde 2024’te GSYH’nin yüzde 0,8’ine düştüğü belirtildi. 2023’te ise bu oran yüzde 3,5’ti. Ancak, bu iyileşmenin yapısal yatırım artışından değil, özel sektörün tasarruflarını artırmasından kaynaklandığı ifade edilerek, uzun vadeli sürdürülebilir büyüme için yatırımların artırılması gerektiği belirtildi.
Rezervler Hala Düşük Seviyede
IMF, Türkiye'nin brüt uluslararası rezervlerinin 2024 sonunda 155 milyar dolara yükseldiğini, ancak bu seviyenin uluslararası standartlara göre hala düşük olduğunu aktardı. Türkiye’nin rezerv yeterliliği, IMF’nin ölçütüne göre yüzde 72 ile kritik eşiğin altında kalıyor. Bu durum, dış şoklara karşı kırılganlık yaratabiliyor.
TL DEĞERİ GÜNDEMİ
Raporda, 2024 yılı itibariyle TL’nin yüzde 5,2 aşırı değerli olduğu ifade edildi. Bu durum, Türk ihracatçıları için rekabet gücü kaybı anlamına geliyor. Ayrıca, Türkiye’nin net sermaye girişlerinin 2024’te GSYH’nin yüzde 1,7’sine düşmesi, yatırım ortamının zayıfladığını gösteriyor.
IMF’den Tavsiyeler
IMF, Türkiye’nin dış ekonomik kırılganlıklarını azaltmak amacıyla şu önerilerde bulundu:
Para politikasında sıkı duruş ve enflasyonla mücadelede kararlılık.
Mali disiplin ve kamu harcamalarının kontrolü.
Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ve ihracata dayalı büyüme modeli.
Yatırım ortamını iyileştirecek hukuki güvence ve rekabet reformları.
Rezerv birikimini güçlendirecek, şoklara karşı dayanıklılığı artıracak stratejiler.
IMF'nin bu uyarıları, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda ekonomik kırılganlıkları azaltmak ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak adına alması gereken önlemlerle ilgili önemli bir rehber niteliği taşıyor.
Haberimizin sonunda yorum yapmayı unutmayın!
