Kocaeli, Türkiye’nin sanayi kalbi… Fabrikalar, limanlar, üretim tesisleri ile ülkenin ekonomisine can veren bir şehir. Fakat tüm bu üretim gücünün ardında giderek büyüyen bir problem var: su.
Kocaeli’nin içme suyu kaynakları birkaç yıldır alarm veriyor. Baraj seviyeleri düşüyor, yaz aylarında tüketim rekor kırıyor, şehirleşme arttıkça ihtiyaç büyüyor. Bir de üzerine İzmit Körfezi çevresinde yer alan yoğun sanayi tesislerinin kullandığı ciddi miktarda şebeke suyu eklenince, tablo daha da sıkıntılı hâle geliyor.
Oysa şehirde dillere pek düşmeyen ama mantıklı bir soru var:
Sanayi neden içme suyu kullanıyor?
Daha önemlisi:
Sanayi içme suyu yerine deniz suyunu arıtarak kullansa olmaz mı?
Aslında bu fikir yeni değil. Arkadaşım Birol Akyüz, uzun süredir kamusal tartışmaya açılması gereken önemli bir öneri sunuyor çok daha ekonomik.
Peki Kocaeli’de böyle bir şey mümkün mü?
Aslında teknik olarak mümkün. Çünkü:
• İzmit Körfezi sanayi tesislerine çok yakın.
• Arıtma tesislerinin kurulacağı alanlar için geniş sanayi bölgeleri mevcut.
• Sanayide kullanılan su “içme suyu standardında” olmak zorunda değil; bu da arıtma maliyetini ciddi şekilde düşürüyor.
• Devlet, Çevre Şehircilik Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı ve TÜBİTAK üzerinden yeşil dönüşüm, su verimliliği, endüstriyel sürdürülebilirlik gibi başlıklarda önemli teşvikler sağlıyor.
• Mevzuatta “endüstriyel su geri kazanımı” ve “deniz suyu arıtma tesisleri” için izin süreçleri giderek kolaylaşıyor.
Kısacası, bugün Kocaeli’de büyük bir sanayi bölgesi ortak bir proje ile deniz suyu arıtma tesisine sahip olabilir. Hatta maliyetin bir bölümü devlet destekleriyle karşılanabilir.
Peki kazanan kim olur?
• Şehir: İçme suyu üzerindeki baskı azalır.
• Sanayi: Kendi su kaynağını oluşturur, gelecekteki su krizlerinden etkilenmez.
• Çevre: Barajlardan çekilen su miktarı azalır, ekosistem korunur.
• Kocaeli halkı: Yaz-kış su kesintisi riski en aza iner.
Hatta daha ileri gidersek, bu adım Kocaeli’yi Türkiye’de sanayide deniz suyu kullanımında öncü şehir hâline bile getirebilir.
“Zor” denilen şey aslında bir karar mesafesinde
Bugün Körfez’in kıyısında onlarca fabrika var. Her biri yüz binlerce litre su tüketiyor. Oysa bu suyun büyük kısmı deniz suyunun arıtılmasıyla karşılanabilir. Teknoloji var, teşvik var, ihtiyaç var… Eksik olan tek şey bu konunun kamuoyunda doğru şekilde tartışılması.
Birol Akyüz’ün önerisi tam da bu açıdan kıymetli:
Kocaeli’nin geleceğini planlayanlar, su meselesini “baraj doluluk oranı” üzerinden değil, kaynağın sürdürülebilir yönetimi üzerinden tartışmalı.
Çünkü su geleceğin petrolü değil, geleceğin kaderi.
Ve biz bu kaderi yönetemezsek, o da bizi yönetir.