Kaygı, günlük konuşmada da yazı dilinde de sık kullanılan kelimelerden biridir. İnsanların geleceğe dair belirsizlik yaşadığı, bir durumun kötü sonuçlanmasından çekindiği ya da zihnini kurcalayan bir meseleyle meşgul olduğu anlarda “kaygı” sözcüğü devreye girer. Bu kadar yaygın kullanılan bir kelimenin eş anlamlıları da doğal olarak merak edilir. TDK’deki kullanım ve Türkçedeki yerleşik anlam ilişkileri dikkate alındığında kaygının tek bir karşılığı yoktur; bağlama göre değişen birden fazla anlamdaş/çok yakın anlamlı seçenek bulunur.
Kaygı Kelimesinin Eş Anlamlısı Nedir?
Kaygı kelimesinin en yaygın ve doğrudan eş anlamlıları şunlardır:
-
Endişe
-
Tasa
Bunun yanında, bazı bağlamlarda kaygıya yakın şekilde kullanılan (tam eş değil, yakın anlamlı) kelimeler de vardır:
-
Dert
-
Düşünce (özellikle “kafaya takma / zihni meşgul etme” anlamında)
-
Efkâr (daha çok “iç sıkıntısı, kederli hâl” tonu taşır)
Kısa not: “Kaygı = endişe/tasa” eşleştirmesi en net olanıdır. “Dert, düşünce, efkâr” ise cümlenin tonuna göre kaygının yerini tutabilir; ama her cümlede birebir aynı anlamı vermez.

Kaygı Ne Demek?
Kaygı genel olarak:
-
Bir şeyin kötü sonuçlanacağından korkma, tedirgin olma
-
İç huzursuzluğu, zihinsel sıkışma ve gerginlik hâli
-
Bir konuyu sürekli düşünme, kafaya takma
anlamlarında kullanılır.
Günlük dilde kaygı çoğu zaman “gelecek”, “geçim”, “sağlık”, “iş”, “sınav” gibi konularla birlikte anılır: gelecek kaygısı, geçim kaygısı, sınav kaygısı gibi.
Eş Anlamlılar Arasında İnce Farklar
Bu bölüm, doğru kelimeyi doğru yerde kullanmak için önemli. Çünkü kaygının eş anlamlıları aynı kapıya çıksa da duygu tonu değişebilir.
1) Endişe
-
En nötr ve en yaygın karşılıktır.
-
“Tedirginlik, olumsuz ihtimali düşünme” anlamını doğrudan verir.
Ne zaman kullanılır?
-
Günlük konuşmada, haberde, yazıda her yerde güvenle.
2) Tasa
-
Endişeye göre daha “iç sıkıntısı” tonu taşır.
-
Biraz daha edebî/klasik bir hava verebilir.
Ne zaman kullanılır?
-
Duygusal metinlerde, anlatı dilinde, edebî ifadelerde sık.
3) Dert
-
Kaygıyı da kapsayabilir ama “sorun, mesele, yük” anlamı daha baskındır.
-
Kaygıdan daha somut bir “probleme” işaret edebilir.
Ne zaman kullanılır?
-
“Benim derdim…” gibi, bir mesele vurgulanacaksa.
4) Düşünce
-
Tek başına “kaygı” demek değildir.
-
Ama “kafasını kurcalayan şey” anlamında kaygıya yaklaşır.
Ne zaman kullanılır?
-
“Aklında düşünce var” gibi, zihni meşgul eden hâllerde.
5) Efkâr
-
Kaygıdan çok “keder, iç sıkıntısı, hüzün” içerir.
-
Daha duygusal, daha “içli” bir tondadır.
Ne zaman kullanılır?
-
“Efkârlıyım” gibi, ruh hâlini anlatırken.

Kaygı Kelimesiyle Örnek Cümleler
-
“Sınav günü yaklaştıkça kaygım arttı.”
-
“Onu aramayınca içime bir kaygı düştü.”
-
“Gelecek kaygısı yüzünden rahat uyuyamıyor.”
Kaygı Eş Anlamlılarıyla Örnek Cümleler
Endişe ile
-
“Sınav günü yaklaştıkça endişem arttı.”
-
“Onu aramayınca içime bir endişe düştü.”
Tasa ile
-
“Bu aralar içinde bir tasa var, yüzünden belli oluyor.”
-
“Geçim tasası herkesi yormuş durumda.”
Dert ile (bağlama dikkat)
-
“Benim derdim sınav değil, zaman yetiştirememek.”
-
“Bu dert kafasını günlerdir meşgul ediyor.”
Efkâr ile (daha duygusal ton)
-
“Akşam olunca bir efkâr çöktü içime.”
-
“Bu şarkılar insanı efkâra sürüklüyor.”
Kaygı Eş Anlamlısı Sıkça Sorulan Sorular
Kaygı kelimesinin eş anlamlısı nedir?
-
En doğru ve yaygın eş anlamlılar: endişe, tasa.
Kaygı ile dert aynı mı?
-
Her zaman değil. “Dert” daha çok sorun/yük anlamı taşır; kaygı ise “tedirginlik ve huzursuzluk” tarafında kalır.
Kaygı yerine efkâr kullanılabilir mi?
-
Bazı cümlelerde evet; ama efkâr daha çok “hüzün/ iç sıkıntısı” tonundadır.





