Pandemi ile birlikte barınma sorunu, küresel bir hal almıştı. Ancak pandeminin etkisinin yavaşlaması hatta ortadan kalkması ile birlikte gelişmiş ülkelerde bu sorun, hafiflemişti. Hatta bazı ülkelerde, sorun olmaktan çıkmıştı.
Ancak Türkiye’de devam ediyor. Çünkü ülkemiz, son 5 yıldır birçok kez ekonomik krizlerle karşı karşıya kaldı.
Hal böyle olunca da barınma, bizde hala büyük bir sorun.
Belki de ileride, daha da içinden çıkılmaz bir hale gelecek.
Birkaç gündür okuyoruz, haberleştiriyoruz. Artan kiralardan dolayı, ev sahibi ile kiracılar karşı karşıya geliyor. Bazılarında istenmeyen olaylar yaşanabiliyor. Ki, geçtiğimiz hafta İstanbul’da meydana gelen ve bir kiracının ölümü ile sonuçlanan olay, bunun en can yakıcı örneği.
Benzeri örnekler daha da artacak gibi görünüyor.
***
Barınmanın bu kadar ciddi bir sorun haline gelmesinin birçok nedeni var.
Emlakçılara göre ana neden, ev sahiplerinin daha çok para kazanma hırsı. Kiracıların bahanesi de bu.
Ev sahipleri ise eski kiraların artık enflasyonu karşılayamaz hale gelmesine ve yaptıkları yatırımın karşılığını alamamalarına bağlıyor.
İnşaat firmaları da maliyetlerin yüksekliğini ve krediye ulaşılamamasını hedef gösteriyor.
Yani ortada bir suçlu varsa, hep başkası.
***
Hükümet bu noktada ne yapıyor? Şimdiye kadar hiç. Bırakın adım atmayı, hükümet de gözlerini para hırsı bürümüş ev sahiplerini suçladı.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamadan çıkan sonuç bu.
Ne dedi Erdoğan?
“Şimdi Bakanlığımızın konuyla ilgili çalışması var. Bu çalışmayla da bunların üzerine üzerine gideceğiz. Yani bunların yanına bu kar kalmayacak. Fahiş kira artışını ve konut fiyatlarını durdurmak için gerekirse ceza uygulamasına da gideceğiz. Vatandaşlarımızı açgözlü bir avuç azınlığın kar hırsına kurban edemeyiz. Vatandaşımızın alım gücünü düşürmemek, enflasyona ezdirmemek için yaptığımız zamlara göz diken ev sahipleri bunun bedelini ödemek zorunda kalacak. Hangi konuda olursa olsun fahiş fiyat artışlarına giden, piyasanın dengesini bozan yaptığı davranışın cezasını çekecektir” dedi.
Yani, “Suçlu ev sahipleri” demeye getirdi.
**
Peki kim suçlu?
Bana göre herkesin bu işte bir suçu var.
Bir diğer peki?
Hükümetin atacağı ceza adımı, bu sorunu çözer mi?
Bir süreliğine olabilir. Ancak o da yaraya pansuman gibi kalır.
Teşhisi doğru koymadıktan, tedaviyi de ona göre yapmadıktan sonra, alınacak önlemler havada kalır.
Biz de ev sahibi-kiracı kavgasını daha çok izleriz.
Bu nedenle, kiralık ev sorununu çözmek için daha radikal adımlar şart.