Taşta, gölgede, rüzgârda Sinan’ın imzası var
Taşta, gölgede, rüzgârda Sinan’ın imzası var
İçeriği Görüntüle

Kocaeli İnsan Hakları derneği İl Temsilcisi Azize Adıgüzel, Darbeleri önlemenin yolu, darbecileri ve işlenen suçları cezalandırmak, darbe kurumlarını kapatmak ve evrensel özgürlükleri güvence altına alacak yeni bir anayasa yapmaktır” dedi.

Hak ve Özgürlüklerin Kısıtlanması

Adıgüzel;

“12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ancak darbecilerin ürünü olan 1982 Anayasası hâlâ yürürlükte. Darbe anayasasıyla hayatımıza giren kurumlar, hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, işkence, keyfi tutuklamalar, cezaevlerinde kötü muamele ve ifade, basın, örgütlenme özgürlüklerine yönelik engellemeler hâlen devam ediyor. 12 Eylül sadece o dönemin değil, bugünün de baskı düzenini şekillendirmeye devam ediyor.”

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu

“Darbe süreci, özellikle Diyarbakır Hapishanesi’nde yaşanan ağır işkencelerle Kürt Meselesini bir güvenlik sorununa dönüştürdü. Aradan geçen yıllarda onlarca hükümet değişmesine rağmen bu politika sürdü. 2024 yılında başlayan çözüm sürecinde PKK’nin kendini feshetmesi ve silahların imhası önemli bir gelişme olsa da, devletin güvenlikçi yaklaşımından vazgeçilmemesi barış umudunu zayıflatıyor. TBMM’de kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” ise demokratik çözüm için önemli bir adım olarak görülüyor.”

Özgürlükler Kısıtlanıyor

“AKP hükümeti darbe karşıtı söylemlere rağmen, OHAL düzenlemeleri, kayyım atamaları, hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının tanınmaması, Cumartesi Anneleri’nin engellenmesi ve İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması gibi uygulamalarla 12 Eylül zihniyetini güçlendirdi. 2023 ve 2024 seçim süreçlerinde demokratik faaliyetlerin engellenmesi, seçim güvenliğinin tehlikeye girmesi, hak ve özgürlüklerin keyfi yasaklarla yok sayılması otoriterleşmenin açık göstergesi oldu.”

Gerçek Bir Hesaplaşma Demokrasi İle Mümkün

“Son yıllarda CHP’li belediye başkanlarına yönelik baskılar, gözaltılar ve kayyım atamaları ile birlikte CHP İstanbul İl Başkanlığına kayyım atanması, Türkiye’nin kalıcı bir otoriter rejime sürüklendiğini ortaya koyuyor. Bir kez daha hatırlatıyoruz: Darbeleri önlemenin yolu, darbe kurumlarını kapatmak, darbecileri ve işlenen suçları cezalandırmak, hak ihlallerini gidermek ve evrensel özgürlükleri güvence altına alan yeni, demokratik bir anayasa yapmaktır. Gerçek bir hesaplaşma ancak demokrasi ve özgürlüklerle mümkündür”

ifadelerini kullandı.

Muhabir: Haber Merkezi