25 Kasım – Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken, Kocaeli’de kadına yönelik şiddetin dramatik boyutları gözler önüne seriliyor. İl genelinde 2025 yılının Ocak–Kasım döneminde kayıt altına alınan en az 10 kadın cinayeti, ilave olarak “şüpheli kadın ölümü” sayısının 408’e ulaşması, yerel düzeyde şiddetle mücadelede ne kadar mesafe kaldığını gösteriyor. Bu veriler, kadına yönelik şiddetin evlerde, yakın ilişkilerde ve görünürlük kazanmamış alanlarda sürdüğünü ortaya koyuyor.
YÜZDE 42 ORANINDA KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ
Ülke genelinde tablo da çarpıcı: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Ekim 2025 raporuna göre Türkiye’de Ekim ayında 19 kadın cinayeti ve 22 şüpheli kadın ölümü kaydedildi. Raporda ayrıca, öldürülen kadınların çoğunun evli olduğu erkek, eski eş ya da tanıdığı bir erkek tarafından öldürüldüğü ve %42 oranında “evde” yaşamlarını yitirdiği vurgulanıyor. Bu veriler, kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel değil, psikolojik ve sosyo-kültürel boyutlarını da gözler önüne seriyor.
KOCAELİ’DE YÜZLERCE KADIN HAYATINI KAYBETTİ
Kocaeli özelinde ise 2025 Ocak–Kasım döneminde en az 10 kadın cinayeti kaydedilmiş, “şüpheli kadın ölümü” sayısı 408 olarak raporlanmış durumda. Cinayetlerin ve şüpheli ölümlerin çoğunluğu kadınların en yakınındaki erkekler tarafından, çoğunlukla evlerinde gerçekleşti. Bu tablo, il genelinde kadına yönelik şiddetle yalnızca kurumsal destek üzerinden değil, çok boyutlu ve yaygın olarak mücadele edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Şüpheli kadın ölümleri ise çoğu kez resmi istatistiklerde “kadın cinayeti” olarak kaydedilmediğinden, görünmeyen şiddet biçimlerine işaret ediyor.
FİKİRLERİNİ SÖYLEMEK BİLE HEDEF HALİNE GETİRİYOR
Verilerin arkasında ise her zaman bir insan hikâyesi var. Ekim ayında kaydedilen örneklerden biri Kocaeli’de 46 yaşındaki Binnur Gökmen, kızının kına merasimi eksik kaldığı bahanesiyle evli olduğu Ramazan Gökmen tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 2023 yılında dönercide eski eşi tarafından öldürülen Ajda Yatar'da cinayete kurban gitti. Bu tür vakalar, kadına yönelik şiddetin çoğunlukla evde ve yakın ilişkilerde gerçekleştiğini, kadınların kendi hayatlarına dair karar almak isterken ve fikir beyan ederken bile şiddetin hedefi olduğunu gösteriyor.
YÜZDE 68 ORANINDA SİLAHLI ÖLÜM
Her bir kadın öldürüldüğünde sadece bir yaşam sona ermiyor; toplumun adalet, güvenlik ve eşitlik mekanizmaları da sınanıyor. Şüpheli kadın ölümleri ise resmi rakamların ötesinde bir alarm sesi veriyor. İl düzeyinde veriler arttıkça, yerel yönetimlerin ve istihbarat kurumlarının bölgeye özel politika üretmesi mümkün olacak. Uzmanlar, kadına yönelik şiddetle mücadelede önleyici tedbirlerin artırılması gerektiğini belirtiyor. ŞÖNİM merkezleri, aile destek hatları ve kolluk güçlerinin etkin çalışmasına rağmen cinayet ve şüpheli ölüm sayıları hâlâ yüksek. Ayrıca rapor, Ekim ayında şiddet vakalarında ateşli silah kullanımının %68 oranında olduğunu ortaya koyuyor; bu da önleyici tedbirlerin ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.
KADINA ŞİDDETE KARŞI SESSİZ KALMAK BÜYÜK BİR KAYIPTIR
Son olarak Kocaeli’deki tablo, kadına yönelik şiddetle mücadelede hem toplumsal hem kurumsal bir uyanışı zorunlu kılıyor. Şiddeti görünür kılmak, önleyici tedbirleri güçlendirmek ve farkındalığı artırmak, sadece kadınların değil, toplumun tamamının güvenli bir yaşam sürdürebilmesi için elzem. Bu nedenle 25 Kasım’da ve sonrasında alınacak her önlem, her farkındalık çalışması hayat kurtarıcı bir adım olarak değerlendirilmeli. Unutulmamalıdır ki, kadına yönelik şiddete karşı sessiz kalmak, hepimiz için kayıptır.
