Madalyonun öteki yüzü

Abone Ol

Hafta başında kaleme aldığım "Bakan değiştirerek halkın karnını doyuramazsınız" başlıklı yazım büyük ilgi çekti.
Sadece muhalefetten değil iktidar partisinin bazı yetkililerinden de övgü dolu mesajlar aldığımı söylemeliyim.
Muhalefeti anlarım da...
AK Partililerin de hak vermesine biraz şaşırdım doğrusu.
Demek ki onlarda da ekonomi noktasında ciddi rahatsızlıklar söz konusu.
Evet...
Bugün Türk ekonomisi büyük bir çıkmaz yaşıyor.
Daha üç gün önce açıklanan TÜİK rakamları, enflasyon ateşinin hala yanmakta olduğunu gösteriyor.
Muhtemelen önümüzdeki yıl da enflasyonun etkilerini görmeyi sürdüreceğiz.

***

Gerek bir önceki köşe yazım gerekse yukarıda yazmaya çalıştıklarım, madalyonun bir yüzü.
Şu bir gerçek ki, madalyonun bir de diğer yüzü var.
O da yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, bazı noktalarda iyi gelişmeler olduğu.
Ekonomideki sorunlara rağmen bugün Türkiye'de iyi şeyler de olmuyor değil.
Mesela deprem sonrası yaşananlar...
Hatırlarsanız, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem, toplam 10 ili etkiledi.
Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Osmaniye, Şanlıurfa, Adana, Diyarbakır ve Kilis'te binlerce bina, yapı ve kamu kurumu yıkıldı.
Bazı illerde ne yazık ki taş üstüne taş kalmadı.
1999 depremini yaşayan biri olarak, o dönemin hükümetinin felaket bölgesine neredeyse 1 hafta sonra gelebildiğini çok net hatırlarım.
Yiğidi öldür hakkını yeme misali, bugünkü hükümet ise deprem bölgesini ayağa kaldırmak için çok hızlı bir şekilde hareket etti.
Binlerce konut, 1.5 yıl gibi kısa bir sürede hak sahiplerine teslim edildi. 10 binlerce konutun yapımı ise sürüyor. Yakında yeni teslimatlar yapılacak.
Yani Kahramanmaraş ve diğer iller, hızlı bir şekilde toparlanıyor.
Bu toparlanma için 80 milyar dolar civarında bir para harcanacağı açıklanmıştı. Oysa deprem olmasaydı kuşkusuz, toplanan vergiler halk hizmetlerinde, emeklilerde ve sosyal projelerde kullanılacaktı.
Meseleye bir de bu yönüyle bakmak, önemli.

***

Bir de EYT meselesi var.
Kimi çevreler, buna iktidar destekçileri de dahil, EYT noktasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve o dönemki ekonomi kurmaylarına öfkeli.
Eleştiriler, EYT'nin, Türkiye ekonomisinin geleceğini çaldığı hususunda yoğunlaşıyor.
Belki haklılar.
Ancak unutulmamalı ki, EYT'ye girenler de mağdurdu.
Kendilerine verilen kanuni bir hak vardı ortada.
Ki, bu mağduriyeti AK Parti hükümetleri değil, ondan önceki hükümetler yaratmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise büyük bir risk alarak, yüz binlerce kişinin hakkını verdi
Bence olması gereken de buydu.
Kaldı ki bugün hükümeti EYT üzerinden eleştiren muhalefet, emin olun iktidara geldiklerinde kendileri de EYT'yi çıkaracaktı.
Yani, bu eleştirilerinde ben kuru sıkı attıklarını düşünüyorum.

**

Toplamak gerekirse...
Ekonomideki yangın ortada.
Ancak hükümet de deprem felaketi ve EYT gibi konularda oldukça doğru reaksiyonlar gösterdi.
Hükümeti ekonomi üzerinden eleştirirken...
Bunları da es geçmemek gerekir.
Yani, Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek...