Bugün deprem felaketinin 10. günü…
Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 8 saat aralıklarla meydana gelen 2 depremde yıkılan binalar sonucu (bizim bildiğimiz) 36 bini geçkin kişi ve sayısını bilmediğimiz hayvan dostlarımız beton yığınları altında hayatını kaybetmek zorunda kaldı. Peki neden?
Deprem gerçeği, medeniyetin bu topraklar üzerinde kurulduğu yıllardan bu yana bizim için bilinen bir şey. Ama biz bu gerçeği hiçbir zaman önemsemedik. Çünkü bu ülkede ölmek çok kolay. Çünkü bu ülkede yaşayan insanlar ‘ölüm zamanları’ geldiği için ölüyor. Çünkü bu ülkede yaşayan insanların neden öldüğü sorulduğu zaman ‘kader’ deniliyor.
Türkiye’de insanların deprem kaynaklı ölmemesi için neler yapıldı bu zamana kadar? Benim okuduğum ve gördüğüm kadarıyla hiçbir şey… Oysaki depreme karşı önlem almak bu ülkede hava gibi, su gibi elzem bir şey olmalıydı. Kamu çıkarı, her koşulda devlete ve sermayeye karşı savunulması gereken en önemli konu olmalıydı. Oldu mu? Yine benim okuduğum ve gördüğüm kadarıyla olmadı.
O zaman bu deprem felaketi değil deprem cinayetidir. Deprem cinayetleri de politiktir. (Zaten Türkiye’de politik olmayan tek bir şey bile yok.) Diyecekler ki, “Şimdi siyaset zamanı mı? Bunları konuşmanın zamanı mı?” Aslında tam da bugün bunları konuşmanın zamanı. Hatta geç bile kalındı. 1999 depreminde siyaset konuşanlar bugün “Siyaset konuşmanın zamanı mı?” diye soramaz. Onların öyle bir hakkı yok çünkü o haklarını 24 yıl önce kaybettiler.
1999 depreminde çok küçüktüm ve İzmir’de yaşıyordum (Deprem İzmir’i de sallamıştı bu arada). Ama depremden kısa bir süre sonra Kocaeli’ye taşındık ve depremin hikayeleriyle büyüdüm. Artık benim de deprem travmam vardı. Daha sonra fark ettim ki doğal afet olduğunda insanına yardım etmeyi becerebilecek devlet yok. O gün de öyleydi bugün de böyle.
Devlet geçmişinden bağımsız değildir. O gün yapılan evler o günkü devletin suçuysa bugün de o evlerin hala ayakta oluşu bugünkü devletin suçu. Tabii söylenen o ki çok kısa zaman sonra o evlerde ardında büyük acılar bırakarak yıkılacak. O günden bugüne değişen ne oldu? Ülkeyi müteahhide vermeye devam devam ettik. O müteahhit de Türkiye’yi yıkıp deniz kumundan bir garabet inşa etti.
Prof. Naci Görür yıllar öncesinden bölgenin deprem riski taşıdığını ve büyük bir depremin olacağını söylemişti. Ama kimse önemsemedi. Bu ülkede herkes bilime kulaklarını tıkadı. Bildikleri en iyi şeylerden bir tanesiydi bu. Depremi engellemeyesiniz ama sonuçlarını kontrol edebilirsiniz.
İmar affı ile birlikte cana kasteden bir rejimle karşı karşıyayız. Milyonlarca çürük bina yasal hale getirildi ve müjde olarak vatandaşa sunuldu. O müjde vatandaşa değildi aslında. Vatandaşa verilen müjdenin ardından harika bir mühendislik çalışmasıyla ülkenin yapı taşları parça parça aşındırılarak yok edildi.
Çoğu tamamlanmamış veya kesilmiş olan kolonlar aslında bu ülkenin gerçeği. Kesik kolonlar bu ülkenin siyaseti, cehaleti, en yaygın dini olan devlete taparlığı, artık kamuculuğa sarılma zamanı geldiğinin en büyük göstergesi. Yıkılan yerleri tamir ederken ellerinde ölüm belgesi taşıyan insanları uzak tutmaya çalışmak hepimizin görevi artık.
Yorum yazarak Özgün Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgün Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgün Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgün Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgün Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgün Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgün Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgün Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.