Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) Mansur Yavaş’ın adı bugüne kadar yolsuzluğa, rüşvete, ihaleye fesat karıştırmaya ya da benzeri olaylara karışmadı. Adları yolsuzlukla anılan bazı siyasetçilerin, kendisine dönük eleştirileri olunca Yavaş bunlara isyan ediyor. O yüzden kendisine dönük eleştiriler olunca bunlara isyan ediyor, sinirlerine hakim olamıyor. Dün yaptığı açıklamalarda, önceki dönem belediye başkanlarından Melih Gökçek’e dönük ağır eleştirilerde bulundu. Gökçek, nasıl oluyor da 8 saat önce operasyonu haber veriyor.
Mansur Yavaş’ın şüphelilerin içinde olmadığı “Konser soruşturması” 11 ay önce başlamıştı. Başkan Yavaş, konu gündeme gelince hemen Teftiş Kurulu’na olayın soruşturulması görevini verdi. Bir kamu zararı görülmediğine ilişkin rapor düzenlendi. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri “Konser soruşturması” yürüttü. Raporlarını Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. Konu ile ilgili görevlendirilen bilirkişilerin, mesleklerinin konserle ilgili harcamaları araştırmaya uygun olmadığı da Yavaş tarafından belirtildi.
RAKAMLARA BAKALIM
Eski ABB Başkanı Melih Gökçek, operasyondan 8 saat önce sosyal medya paylaşımında bulunuyor. Ne zaman gece yarısından sonra? “Hazır mısın Ankara? Hazır mısın Türkiye? Ankara’da milyarlık vurgun patlıyor” diye yazmış.
Kendisine, “operasyon yapılacağına ilişkin bilgiyi nasıl elde ettiğini” sorduğumda, “Ben bu operasyonu kastetmedim. Çünkü burada milyonluk yolsuzluk iddiaları var. Oysa oğlum Osman Gökçek’ten öğrendiğim ve onun açıklayacağı yolsuzlukta milyarlık vurgun iddiaları var” dedi. Tabii ki inandırıcı değil. Gökçek’e operasyon bilgilerini kimlerin aktarmış olabileceği tahmin edilebilir. Gözaltına alınanların birisi hariç tamamının Gökçek döneminde belediyede çalışanlar olduğu da anlaşıldı.
ABB Başkanı, konserler için Gökçek ve kendi döneminde yapılan harcamalarla ilgili çarpıcı örnek verdi. Kimin döneminde ne kadar harcama yapıldığına bakalım:
AKP döneminde 2014-2019 arasında yapılan 80 etkinliğe 33 milyon dolar harcanmış. CHP’nin 2019’dan 29 Ekim 2024 tarihine kadar toplam 426 etkinliği olmuş. Bunun için ise 30 milyon dolar harcandı. Konser sayıları, yapılan harcamalar karşılaştırıldığında gerçek durum da ortaya çıkıyor.
SUÇ DUYURULARI
Mansur Yavaş, göreve geldiği dönemde, önceki dönemlere ilişkin Teftiş Kurulu’na görev vermişti. Dosyalar incelenecek, ihbarların üzerine gidilecekti. 10 kişilik müfettiş grubu dosyaları didik didik etti. Yolsuzluk olduğuna ilişkin bazı dosyalar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal ettirildi. Öyle böyle değil, bunlar arasında “Katrilyonluk dosyalar”ın da bulunduğu belirtilmişti. En çarpıcı olanlardan birisi Ankara’nın hayvanat bahçesi yok edilip yerine dinozorlar ve oyuncaklar doldurulan Ankapark’tı.
Gökçek, “En önemli projem” diyordu. Dünyanın her tarafından bu parka turist çekeceğini söylüyordu. Yavaş’ın açıklamasına göre 801 milyon dolar harcama yapılmıştı. Gökçek ise bu rakamı kabul etmiyor. AKP İl Başkan Yardımcısına verilen ihalelere ne demeli? CHP’li bir başkanı; CHP il başkan yardımcısına ihale vermiş olsa neleryazılır, neler konuşulurdu. Ancak bu ihale, Yavaş gündeme getirinceye kadar hiç duyulmamıştı. Sonuçta, Yavaş, bugüne kadar 97 soruşturma dosyasını savcılığa bildirdi.
BAKANLIK İZİN VERMİYOR
Özellikle Süleyman Soylu döneminde, yolsuzluk iddialarıyla ilgili dosyaların savcılıklar tarafından soruşturulmasına izin verilmedi. İzin alınamayınca dosyalar Danıştay’a gidiyor, oradan da genelde sonuç alınamıyor. Elindeki belgelerin sağlamlığını, hukukçu olarak Mansur Yavaş biliyor. Ama, niçin sonuç alamadığı, nereden engellemeler olduğu konusunda da, bilgi ve kanaatlere sahip.
Ekrem İmlamoğlu’nun döneminde de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından savcılığa gönderilen dosyalardan da sonuç alınamadı. Dahası, bakanlık tarafından yargıya gönderilme aşamasında el konulan 36 yolsuzluk dosyası, Ankara’ya getirildi. Bu dosyaların akıbeti konusunda kimsenin bilgisi yok. Dosyalar “hıfzedildi.”
Peki, Soylu’nun el koyduğu o dosyalarda ne vardı, niçin el konuldu, niçin gereği yapılmak üzere yargıya gönderilmesi engellendi? Orada isimleri geçen siyasiler, iş insanları kimlerdi? Hem yargıya gönderilmeleri, hem isimlerinin açıklanmaları engellenen, korunan kişiler kimlerdi? Soylu, bu konuya hiç açıklık getirmedi. Milletvekillerinin soru önergelerine hiç cevap vermedi.
“ ADALET İSTİYORUZ”
AKP’nin yıllarca yönettiği belediyelerin el değiştirmesiyle birlikte savcılıklara gönderilen dosyaların işlevsiz kaldığına ilişkin iddialar bir çok il için geçerli. Örneğin, CHP’li başkanın seçildiği Denizli’de, AKP dönemine ait 15 yolsuzluk iddiasını içeren dosyalar, savcılığa gönderilmesine rağmen sonuç alınamadığını meslektaşımız Bülent Öztürk bildirdi. Yani, her yerde “Adalet” isteniyor.
Mansur Yavaş, basın toplantısında sıkça “Adalet istiyoruz, adalet istiyoruz” diyordu. Bu sözleri, basın toplantısını izlemeye gelen siyasetçiler, belediye bürokratları tarafından hararetle alkışlandı.
Kamuoyunda bazı siyasiler için yerleşen; “Çalıyorlar ama çalışıyorlar” sözüne de Yavaş şiddetle karşı çıktı. Kendisinin çalışma yöntemini ise şöyle açıkladı:
“Çalmadım, çaldırmayacağım. Yemedim, yedirmeyeceğim.” Mansur Yavaş’ın bu sözleri önemli mesaj içeriyor. O yüzden, yine coşkuyla alkışlandı. Şu dönemde muhalefet belediye başkanı olmanın zorlukları yaşanıyor. Bu durum, bürokrasiyi de belgelere imza atmaktan korkar hale getirdi.