Meclis… Koskoca Türkiye Büyük Millet Meclisi. Ülkenin en saygın, en kutsal yerlerinden biri. Orada, milletin temsilcileri toplanır, ülkenin kaderine karar verir. Ama ne görüyoruz? Milletin vekilleri, kürsüde birbirlerine yumruk sallıyor, kaşlar açılıyor, kan dökülüyor. Hangi akılla, hangi vicdanla bu kabul edilebilir? Bu nasıl bir saygısızlıktır? Nerede kaldı vekillerin vakar ve duruşu?
“Balık baştan kokar” derler. Peki, milletin vekili böyle bir tutum sergilerse, halk ne yapar? Mecliste kavga eden, yumruklaşan, birbirine saldıran vekilleri gören vatandaş, nasıl bir örnek alır? Meclisteki bu kavga, toplumun her yerine yansır. Geçtiğimiz hafta, Göztepe-Fenerbahçe maçında, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a yapılan saldırı da bunun bir yansıması değil mi? Sahada, stadyumda, sokakta şiddet yükseliyorsa, bunun kökeninde mecliste kamuoyunun gözleri önünde yaşanan bu tarz olaylar olabilir mi?
Meclis, milletin birleştirici gücü olmalı. Orada alınan kararlar, atılan adımlar halkı daha iyiye, daha güzele taşımak içindir. Ama bugün, mecliste birbirine saldıran vekilleri gördüğümüzde, halkın ne kadar ayrıştırıldığını, ne kadar öfkeyle dolduğunu görüyoruz. Koca koca insanlar, koskoca mecliste yumruk yumruğa kavga ediyorsa, halkın huzuru nasıl sağlanacak? Nereye gidiyoruz? Bu öfke niye? Milletin vekili, kürsüde çözüm üreteceğine yumruk atıyorsa, vatandaş ne yapar? Bu soruların cevabı, hepimizin malumu.
Bir yanda mecliste yumruklaşan vekiller, diğer yanda sahada, stadyumda, sokakta şiddet olayları. Bütün bu yaşananlar, ülkenin gidişatına dair ciddi soru işaretleri uyandırıyor. Bu tür olaylar, milletin birliğini, beraberliğini zedelemekten başka bir işe yaramaz. Halkın güvenini sarsan bu davranışlar, toplumun her alanında öfkeyi, ayrışmayı ve şiddeti körüklüyor.
Bugün mecliste yaşanan bu olaylar, yarın toplumun her kesiminde daha büyük sorunlara yol açacaktır.
Sonumuz hayrola...