Hakkında “uyuşturucu maddeye yer ve imkan sağlamak” ve “kadınlar üzerinden sektörel ve maddi çıkar sağlamak” suçlamaları bulunan gazeteci Mehmet Akif Ersoy, tutuklu bulunduğu cezaevinden yazılı bir açıklama yayımlayarak sessizliğini bozdu. Suçlamaları reddeden Ersoy, kendisine yönelik süreci “hukuki temelden yoksun, haysiyet cellatlığına dayalı bir kurgu” olarak değerlendirdi.
“Dosyada Tek Bir Somut Delil Yok”
Açıklamasında yaklaşık yirmi yıllık meslek hayatında tüm faaliyetlerinin kamuoyu önünde gerçekleştiğini vurgulayan Ersoy, dosyada yer alan gizli tanık ifadelerinin “çelişkili, geçersiz ve delilsiz” olduğunu ifade etti. Hakkındaki suçlamaların örgütsel hiçbir bağa dayanmadığını, suç isnat edilen kişilerle çoğu zaman hiçbir temasının olmadığını dile getirdi.
“Haysiyet Cellatlığı Zincirinin Son Halkası”
Ersoy, hakkında sosyal medya ve çeşitli mecralarda yürütülen “kara propaganda”yı, uzun süredir maruz kaldığı “itibar suikastlarının” son aşaması olarak tanımladı. Daha önce de benzer saldırılara uğradığını ve hukuk önünde aklandığını hatırlattı. “Şimdi aynı yöntem, farklı bir kurguyla yeniden sahneye konmuştur,” dedi.
“Gazeteciliğimi Hep Kamu Yararına Yaptım”
Meslek yaşamı boyunca kamu yararını gözettiğini, zorlu koşullarda gazetecilik yaptığını belirten Ersoy, yaşananların kendisini derinden etkilediğini ancak gazetecilik ilkelerinden taviz vermediğini vurguladı. Cezaevinden yaptığı açıklamanın da kamuoyunu doğru bilgilendirme sorumluluğunun bir parçası olduğunu söyledi.
“Adalete İnancım Tam, Mücadelemi Sürdüreceğim”
Açıklamasında masumiyet karinesinin önemine dikkat çeken Ersoy, “Gerçekler, er ya da geç ortaya çıkacaktır” diyerek hukuki mücadelesine devam edeceğini açıkladı. Kamuoyuna, ailesine ve destek verenlere teşekkür eden gazeteci, “Bu süreçten alnımın akıyla çıkacağım” ifadelerine yer verdi.