Tarih Kulübü tarafından düzenlenen konferansta, Türk medeniyetinin bozkırdaki kökleri ve binlerce yıllık devlet geleneği bilimsel bir perspektifle ele alındı.
Kocaeli Üniversitesi Tarih Kulübü, akademik yıla damga vuran bir etkinliğe imza attı. Türk tarihinin en önemli kaynak dillerinden biri olan Çinceye hakimiyeti ve Orta Asya Türk tarihi üzerine yaptığı saha çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, Fen Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen konferansta öğrenciler ve akademisyenlerle bir araya geldi.
Konferansta; Türk bozkır kültürü devlet geleneğinin bilimsel değerlendirilmesi ve Türk medeniyetinin sosyal, siyasi ve kültürel kökleri ele alındı.
İl Gider, Töre Kalır
Konuşmasına Türklerin bağımsızlık tutkusuyla başlayan Taşağıl, bu karakterin oksızlık kavramıyla vücut bulduğunu belirtti. Türk devlet geleneğinde hukukun her şeyin üstünde olduğunu vurgulayan Taşağıl, "Hanedanlar yıkılsa, devletler değişse de toplumsal hukukun devamlılığı yani töre esastır. ‘İl gider, töre kalır’ sözü bu sürekliliğin en büyük kanıtıdır" dedi. Ayrıca Bilge Kağan yazıtlarından örnekler vererek, Türk kağanlarının asli görevinin halkı doyurmak ve refaha ulaştırmak olduğunu hatırlatarak sosyal devlet anlayışının Türklerdeki köklü geçmişine dikkat çekti.
Sosyal Yapıdan Kadının Gücüne
Taşağıl, Türklerin zorlu coğrafyalarda hayatta kalmasını sağlayan boy teşkilatının önemine değindi. Toplumun; oguş (aile), urug (sülale), boy (kabile) ve bodun (millet) hiyerarşisiyle birbirine kenetlendiğini belirten ünlü tarihçi, bu yapının en zorlu dönemlerde bile Türk milletinin yok olmasını engellediğini ifade etti. Türk medeniyetinde kadının yerine de değinen Taşağıl, Hatunların (Katun) devlet yönetiminde karar verici rollerde yer almasının, Türklerin medeniyet seviyesini gösteren en güçlü unsurlardan biri olduğunu vurguladı.
Tarihin Ekolojik Yüzü
Tarih yazımında sıklıkla ihmal edilen ekolojik faktörlere parmak basan Prof. Dr. Taşağıl, Türklerin göç rotalarını otlakların verimliliği ve hayvanların beslenme ihtiyacının belirlediğini söyledi. Büyük imparatorlukların çöküşünde kuraklık, kıtlık ve ağır kış şartlarının en az savaşlar kadar etkili olduğunu belirten Taşağıl, Türklerin sadece göçebe olmadığını, Hun döneminden bugüne ulaşan 17'den fazla şehir kalıntısının bu yerleşik kültürün somut kanıtı olduğunu ifade etti.
Tarih Masa Başında Yazılmaz
Kendi çalışma metodolojisinden de bahseden Ahmet Taşağıl, tarihçiliğin sadece kütüphanede yapılamayacağını; coğrafyayı, bitki örtüsünü ve halkı yerinde görerek yapılan araştırmanın doğruluğuna vurgu yaptı. Orta Asya’daki geyikli taşlar ile Anadolu’daki Türkmen mezar taşlarındaki damgaların benzerliğinin, binlerce yıllık kesintisiz bir kültürel zinciri temsil ettiğini belirtti.
Sunumun ardından gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde Prof. Dr. Taşağıl, öğrencilerin merak ettiği noktaları büyük bir titizlikle yanıtladı. İnteraktif geçen bu bölümün ardından katılımcılar arasında bir çekiliş düzenlenerek hediyeler verildi.
Programın sonunda, Kocaeli Üniversitesi Tarih Bölümü’nün kıymetli hocalarından Prof. Dr. İbrahim Şirin, değerli katkılarından dolayı Ahmet Taşağıl’a teşekkürlerini sunarak plaket takdim etti. Kocaeli Şairler yazarlar ve Milli Kuruluşlar Birliği Başkanı Yücel Alpay Demir‘in de misafir olarak katıldığı Etkinlik, akademisyenlerin ve öğrencilerin bu tarihi günü ölümsüzleştirdiği toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Haber: Gazetecilik Öğrencisi Yalçın Çağın Türkmen










