Burdur’daki dünya mirası Salda Gölü, triatlon yarışlarından maden ocaklarına kadar pek çok tehditle karşı karşıya. Çevreciler “Salda reklam panosu değil, korunması gereken mirastır” diyerek acil önlem çağrısı yapıyor. Bilim insanları ise gölün suyunun ve beyaz kumullarının kararmaya başladığını söylüyor.

Dünya Mirası Salda’da Tahribat

Dünya Mirası Salda'da Tahribat İddiaları Büyüyor

Türkiye’nin “Maldivler”i olarak bilinen ve eşsiz doğal güzelliğiyle dünyaca tanınan Burdur’daki Salda Gölü, son dönemde art arda gelen tahribat iddialarıyla gündemde. Çevreciler ve sivil toplum kuruluşları, gölde yapılan faaliyetlerin ekosisteme ciddi zarar verdiğini belirterek acil önlem çağrısında bulunuyor.

Triatlon Yarışları Sonrası Asfalt ve İnşaat Tepkisi

Salda Gölü’nü Koruma Derneği, göl kıyısında düzenlenen triatlon yarışlarının ardından bölgede ciddi çevre tahribatı yaşandığını iddia etti. Dernekten yapılan açıklamaya göre, yarışların ardından kıyı şeridine sıcak asfalt döküldü, kepçelerle kumsala girildi ve kamyonlarla kum taşındı. Ayrıca mikrobiyalitlerin — mercan resiflerine benzer doğal yapılar — ezilerek zarar gördüğü ifade edildi.

Dernek açıklamasında, “Salda reklam panosu değil, korunması gereken bir mirastır. Bu yapılanlar çevre suçudur. Bilimi, halkı ve doğayı susturamazsınız” ifadelerine yer verildi.

Büyükakın: Bölgede çok titiz bir çalışma yapılıyor
Büyükakın: Bölgede çok titiz bir çalışma yapılıyor
İçeriği Görüntüle

Binalar, Madenler ve Mermer Ocakları Tehdit Ediyor

Dernek Başkanı Gazi Osman Şakar, göl çevresindeki maden faaliyetlerine dikkat çekerek “Eşeler’de krom madeni tehdidi var. Mermer ocakları çok fazla. Göllerin su yolları bozuluyor, Salda’nın suyu azalıyor. Önlem alınmalı” dedi.

Bölgede inşa edilen binalar ve yapılan asfalt yolların gölün hassas ekosistemini olumsuz etkilediği belirtilirken, özellikle gölün beyaz kumullarının ve biyolojik çeşitliliğinin geri dönüşü olmayacak şekilde zarar görebileceği uyarısı yapıldı.

Bilim İnsanlarından Kritik Uyarı: “Beyazlıklar Kararıyor”

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, yıllar önce yapılan yol ve çevresel müdahaleler nedeniyle gölün yarı çevresinin yapılaşmaya açıldığını vurguladı. Bölgede zengin manyezit yatakları bulunduğunu belirten Kesici, bu doğal kaynağın göl ekosistemiyle olan bağlantısının yol yapımıyla kesildiğini söyledi.

Kesici, “Bu alan, magnezyum ve demirce zengin koyu renkli mineral içeren çökellerle kaplıdır. Her biri canlılık özelliği taşıyan bu beyaz kayaçlara ayakkabınızla bile basmayın uyarısı yapmıştım. Ancak bugün Salda Gölü’nün suyu ve beyazlıkları kararmakta, tehlike altına girmektedir” diye konuştu.

Göller Yöresi’nin İncisi Risk Altında

“Göller Yöresi” içinde yer alan Salda, yalnızca görsel bir güzellik değil, aynı zamanda karmaşık bir ekosistemin parçası. Uzmanlar, gölün bulunduğu konumun hidrolojik ve iklimsel özellikleri nedeniyle özel olarak korunması gerektiğini belirtiyor. Ancak maden faaliyetleri, yapılaşma, asfaltlama ve aşırı ziyaretçi baskısı, gölün geleceğini tehdit ediyor.

Çevrecilerden Acil Önlem Çağrısı

Çevre savunucuları ve bilim insanları, Salda Gölü’nün doğal yapısının korunması için vakit kaybetmeden yasal ve idari önlemler alınmasını istiyor. Aksi halde gölün biyolojik çeşitliliğinin ve eşsiz görünümünün geri dönülmez biçimde yok olacağı uyarısında bulunuyorlar.

Muhabir: Haber Merkezi