Gündem

TMMOB’dan kilometrelerce süren 17 Ağustos yürüyüşü”

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu’nun çağrısıyla İzmit Yürüyüş Yolu’nda 17 Ağustos depremi yıldönümü için İzmit'ten Gölcük'e yürüyüş gerçekleştiriyor.

Loading...

Abone Ol

"26. Yılında Özlemle Anıyoruz"

Yürüyüşün başlangıcında aralarında Kocaeli Barosu başkanı Caner Karakadılar, TMMOB Kocaeli şube başkanı Mehmet Ali Elmalı'nın da bulunduğu korfej başında açıklamasında Başkan Elmanın okuduğu basın açıklamasında Resmi rakamlara göre 18.373 yurttaşımızın hayatını kaybettiği, 48 bin 901 kişinin yaralandığı, yüzbinlerce yapıyı yerle bir eden 17 Ağustos Depremi’nin 26. yılında kaybettiklerimizi bir kez daha özlemle anıyoruz.

"Göz Göre Göre Gelen İstanbul Depremi"

Başta İzmit, Yalova ve Adapazarı olmak üzere Doğu Marmara’nın tamamını etkileyen 7,4 büyüklüğündeki deprem, gerekli tedbirler alınmadığında doğal afetlerin ne büyük toplumsal felaketlere dönüşebildiğinin en acı örneği olarak tarihe geçti. Aradan geçen bunca yıla ve acı deneyime rağmen üzülerek görüyoruz ki meydana gelen depremler ve diğer doğal afetler sonucunda yaşanan can kayıpları, sosyal ve ekonomik travmalar siyasal iktidara hiçbir şey öğretmemiştir. Göz göre göre gelmekte olan İstanbul depremine karşı önleyici tedbirler almak yerine, Kanal İstanbul gibi, doğal varlıklarımızı, su kaynaklarımızı ve tarım arazilerimizi ranta açmayı hedefleyen rant projeleriyle yaşamlarımız hala hiçe sayılmaktadır.

"Ülke Tarihi İhmallerin Tarihine Döndü"

Bilim ve meslek çevrelerince ortaya konan risk ve afet yönetimine ilişkin görüşlere, alınması gerekli önlemlere dikkat çeken açıklamalara itibar edilmemiş, yıllar süren çalışma ve raporlar göz ardı edilmiştir. Bu ihmal ve umursamazlık nedeniyle yıllar içinde yaşanan felaketlerde binlerce insanımız hayatını kaybetmiştir.
Ülke tarihimiz adeta bu ihmallerin tarihi haline dönüşmüş durumdadır. Büyük Marmara Depreminin ardından, 2003’te Bingöl’de, 2011 Van’da, 2020’de Elâzığ-Sivrice ve İzmir’de ve 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş ve 20 Şubat 2023 Hatay depremleri ne yazık ki bu ihmalin en ağır sonuçları olmuştur.
Marmara Depreminden almamız gereken en büyük ders, coğrafi riskler göz ardı edilerek kurulan şehirlerin, plansız-çarpık kentleşmenin ve mühendislik hizmeti almayan yapıların yurttaşlar için büyük bir tehdit olduğudur. Ancak bu ders alınmamıştır!

"PLANSIZ ŞEHİR YAPILANMASI"

6306 sayılı yasa kapsamında Bakanlıkça resen belirlenebilen Rezerv yapı alanı uygulamasıyla; milyonlarca yurttaşımız hem yerinden edilmekte hem de güvencesiz konutlarda yaşamaya mahkûm edilmektedir. Bu açıkça keyfi ve plansız bir uygulamadır. Kar hırsıyla kentin değerli arazilerine, zeytinliklerine rezerv alan kararı çıkarılarak verilen imar izinleri, coğrafi riskler göz ardı edilerek kurulan şehirler, plansız-çarpık kentleşme ve mühendislik hizmeti almayan yapılar yurttaşlar için büyük bir tehdittir.

Biliyoruz ki, devletin asli görevlerinden biri doğa kaynaklı afetlerin oluşturacağı zararları en aza indirmek olmalıdır. Bunu sağlamak, temel yaşam hakkının korunması için gereklidir. Kentlerde yapıların yer seçimlerinden başlanarak; üretilen yapıların tüm aşamalarında kamusal denetimin sağlanması gereklidir. "dedi