Vatan: Nefesin Bedeli, Atalarımızın Hatırası –ve Lozan

Abone Ol

Bugün 24 Temmuz 2025 Vatan Tapusuna Sahip olduktan sonra geçen 102 yıl. İşgalcilerden kan ile  geri aldığımız ve masada tescil ettirdiğimiz gün.

Yokluğun varlığı yendiği o gün!

Vatan nedir?

Bir bayrak mı sadece? Toprak mı? Ağaç mı, dağ mı? Yoksa bir Anadolu köyünün tozlu sokağı mı?

Vatan… Dere kenarında balık tutabildiğin çocukluk anısı mı?

Belki sabah serinliğinde ciğerlerini yakan o temiz hava.

Belki deniz kıyısında özgürce yürümek, bir çocuğun şen kahkahası, yaşlı bir annenin gözyaşı.

Vatan aslında çok basit gibi görünen bir şey.

Ama basit olan her şeyin ardında çok derin bir bedel gizlidir.

Kolay mı oldu vatan?

Kolay mıydı bu nefesi böyle özgürce almak?

Kimlerin nefesleri kesildi?  Çanakkale’de, Balkanlar’da doğu Anadolu’da Kafkasya’da iç Anadolu’da Akdeniz‘de Sakarya’da dumlupınar‘da Conkbayırı’nda Anafartalar’da Aydın’da Afyon’da Samsun’da Erzurum’da Sivas’ta Amasya’da her karış köşesinde…. senin nefesin yarım kalmasın diye…

Kimler yürümekten vazgeçti, sen özgürce sokaklarında yürüyebilesin diye?

Bacağından, kolundan, gençliğinden vazgeçenler oldu.

Anasını bir daha hiç göremeyecek çocuklar…

Sadece düşmesin diye bu bayrak, sadece eğilmesin diye bu baş.

Ve sonra…

Tüm bu fedakârlıkların masaya taşındığı gün geldi: 24 Temmuz 1923 - Lozan Antlaşması.

Sadece imzalar atılmadı o gün.

Bir milletin şerefi, bağımsızlığı, istiklali mühürlendi tarihe.

Çanakkale’de düşmana geçit vermeyen millet, Lozan’da masada eğilmedi, boyun eğmedi.

Lozan, toprağın sadece savaşla değil, onurla da savunulabileceğinin adıdır.

Vatan sadece siperlerde değil, satır satır o anlaşmada da kazanıldı.

Bir imzanın ardında nice mezar taşı, nice anaların yüreği, nice gazilerin yarası vardı.

Bugün sevinç gözyaşı dökenlerimiz varsa, bir zamanlar hakiki gözyaşlarıyla toprağı sulayanlar sayesinde.

Her kahkahamızın arkasında bir çığlık var.

Her huzurun ardında bir feryat.

Vatan; kıymet bileni sever.

Unutanı değil, hatırlayanı yüceltir.

Minnet duyanı bağrına basar.

Unutma, minnet sadece bir bayramda çelenk koymakla olmaz.

Minnet, bugün neye sahip olduğunu bilmekle başlar.

Vatan; üzerinde yürüdüğün toprak kadar, o toprak uğruna düşenlerdir.

Ve bir de masada başı dik duranlarındır.

Bugün nefes alıyorsan, biri senin yerine son nefesini verdiği içindir.

Bugün yolda yürüyebiliyorsan, biri bacağını orada bıraktığı içindir.

Ve bugün “özgürüm” diyebiliyorsak, Lozan’da o kelimeyi silmeye çalışanlara karşı dimdik duran bir irade sayesindedir.

O yüzden…

Kıymet bilelim

Unutmayalım

Minnet duyalım

Ve bunu çocuklara da öğretelim

Çünkü vatan, hatırlayanların elinde yücelir.

Unutanların elinde kaybolur.