Yerel Yönetimler

Veli Der: “Çocuk olma hakkı gasp ediliyor”

Veli Der Şube Başkanı Ayşe Irmak Türkiye’de milyonlarca çocuğun yoksulluk, eğitimsizlik ve sömürü kıskacında bırakıldığını belirtti.

Abone Ol

Türkiye’de çocuk yoksulluğu, eğitime erişim krizi ve sosyal desteklerin zayıflaması derinleşiyor. Veli-Der Kocaeli Şube Başkanı Ayşe Irmak, Çocuk Hakları Günü kapsamında yaptığı açıklamada iktidarın 23 yıldır uyguladığı politikaların çocukların yaşam hakkını tehdit eder boyuta geldiğini vurguladı. Türkiye, 1989’dan bu yana Birleşmiş Milletler’in kabul ettiği 20 Kasım Çocuk Hakları Günü kapsamındaki sözleşmenin tarafları arasında yer alıyor. Dünya genelinde en fazla kabul gören insan hakları belgelerinden biri olarak kabul edilen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin altına imza atan Türkiye’de çocuklar nüfusun yüzde 25,5’ini oluşturuyor. Bu oranla Avrupa Birliği ülkeleri içinde en yüksek çocuk nüfusuna sahip ülke konumunda. Ancak Veli-Der Kocaeli Şube Başkanı Ayşe Irmak’a göre tablo, rakamların işaret ettiği kadar umut verici değil. Irmak, “Milyonlarca çocuk yoksulluk, açlık, niteliksiz eğitim, sınav baskısı, cemaat ve tarikat kuşatması, işçilik ve sömürü ile baş başa bırakılıyor. Bu bir ihmal değil, bilinçli bir tercihtir.” ifadelerini kullandı.


"Ülkenin geleceğine dair kırmızı alarm"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için risk altında olan çocuk sayısı her yıl artıyor. Eğitim dışında kalan çocuk sayısının 1 milyon 578 bin 941’e yükseldiğini belirten Irmak, “Bu sayı son 3 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bir önceki yıla göre yüzde 38,4 artış var. Bu, ülkenin geleceğine dair bir kırmızı alarmdır.” açıklamasında bulundu.


“Gerici ve piyasacı politikalar çocukların geleceğini karartıyor”
Irmak, özellikle son 23 yılda uygulanan politikaların sosyal devlet yapısını aşındırdığını belirterek şunları söyledi: “Çocukların sokakta, tarlada, sanayide, ev işlerinde ya da kriminal yapılarda yer almaya zorlanması; kamusal hizmetlerin çöküşünü ve eşitsizliğin derinliğini gösteriyor. Bu tablo, çocukların çocuk olma hakkının gasp edildiğini açıkça ortaya koyuyor.”


BM sözleşmesinin devlete yüklediği görev
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin devlete yalnızca ihlalleri sonradan telafi etme görevi vermediğini vurgulayan Irmak, “Devlet, ihlale yol açan koşulları ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Bu her demokratik toplumun sorumluluğudur.” dedi.

Veli-Der’in talepleri
Irmak, çözüm için net talepler sıraladı:

Her çocuk için eşit, ücretsiz, erişilebilir, nitelikli, laik ve bilimsel kamusal eğitim sağlanmalıdır.

Kamusal eğitim için bütçeden yeterli kaynak ayrılmalıdır.

Çocuk işçiliği tamamen yasaklanmalı; MESEM ve ÇEDES gibi uygulamalar derhal sonlandırılmalıdır.

Okullar güvenli, şiddetsiz, demokratik ve kapsayıcı mekânlar hâline getirilmelidir.

Hiçbir çocuğun beslenme, barınma ve gelişim ihtiyacı ailelerin omzuna bırakılmamalı; çocuk odaklı kamusal sosyal destek sistemi kurulmalıdır.

Çocuk yoksulluğunu azaltacak müdahale ve mücadele programları ivedilikle hayata geçirilmelidir.

Çocukların sesini duyabileceğimiz, onları karar süreçlerine katan mekanizmalar güçlendirilmelidir."