Tıpta çığır açan yapay zeka uygulaması
Columbia Üniversitesi'nden Hemant Suryawanshi ve Zev Williams liderliğindeki bilim insanları, yapay zeka destekli bir sistemle daha önce mümkün olmayan bir klinik başarıya imza attı. STAR (Sperm Tracking and Recovery) adlı sistem sayesinde, mikroskopla tespit edilemeyen spermler saptanarak 19 yıllık çocuk hasreti sona erdi. Araştırma, saygın tıp dergisi The Lancet’te yayımlandı.
Zor bir vakada umut oldu
Tedavide yer alan 39 yaşındaki erkek hastaya, “non-obstrüktif azoospermi” yani meni örneğinde hiç sperm bulunmaması tanısı konmuştu. 37 yaşındaki eşi ise 11 yıl boyunca dört farklı klinikte toplam 19 yumurta toplama işleminden yalnızca bir embriyo elde etmişti. Önceki tüm denemeler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Yapay zekayla tespit: 2.5 milyon görüntüden 7 sperm
Uzmanlar, hastanın meni örneğinde mikroskopla hiçbir sperm bulamazken, aynı örnek STAR sisteminden geçirildi. Sistem, iki saat içinde 2.5 milyon görüntü analiz ederek yedi sperm tespit etti. Bu spermlerden ikisi hareketliydi ve doğrudan yumurtalara enjekte edildi. Sonuç olarak iki embriyo oluşturuldu ve üçüncü günde yapılan embriyo transferi sonrası kadın hamile kaldı.
Gebelik başarıyla ilerliyor
Gebelik testi sonucu pozitif çıkan kadın, sekizinci haftada yapılan ultrason kontrolünde 172 atım/dk kalp atışıyla sağlıklı bir gebelik geçirdiği doğrulandı. Uzmanlara göre bu başarı, “yapay zeka rehberliğinde sperm tespitiyle gerçekleşen ilk klinik gebelik” olma özelliği taşıyor.
STAR sistemi nasıl çalışıyor?
STAR, yüksek hızlı görüntüleme ile sperm tanıma konusunda eğitilmiş bir yapay zekayı bir araya getiriyor. Örnek, saniyede 300 kare yakalayan bir kamera ile taranıyor ve sistem her saatte 1 milyondan fazla görüntü analiz ediyor. Yapay zeka, bir hücreyi sperm olarak tanımlayabilmesi için onu en az üç karede takip ediyor. Böylece hücresel atıklar ile sperm hücreleri karıştırılmıyor. Tespit edilen sperm, mikroakışkan sistem içindeki özel bir bölmede izole ediliyor ve embriyologların kullanımına sunuluyor.
