YAŞI GENÇ RUHU İHTİYAR OLANLAR

Abone Ol

Yaşı Genç, Ruhu Yorgun: Hayatla Erken Tanışanlar

Bazı gözler vardır, gençtir ama bakarken yorar insanı. İçinde yılların değil, kırgınlıkların gölgesi vardır. Daha yirmisinde bile olsa, yüzündeki çizgilerden değil, sessizliğinden anlarsınız yaşadıklarını. Sözleri azdır ama kelimeleri ağırdır. Çünkü onlar; yaşı genç, ruhu yorgun olanlardır. Ve çoğu zaman bu yorgunluğun sebebi, hayatın onları fazla erken çağırmış olmasıdır.

Çocukluktan alınmış bir çocukluk… Daha kendi duygularını tanımadan başkalarının yüklerini sırtlanmak zorunda kalmak… Oyuncaklar yerine sorumluluklar, masallar yerine gerçekler büyütür onları. Kimse fark etmez belki ama geceleri sessiz ağlamalarla tanışmışlardır çok erken. Anne-baba yorgun düşmesin diye güçlü görünmüş, kardeşleri üzülmesin diye gülümsemiş, kimse anlamasın diye susmuşlardır.

Erken büyümek sandığınız kadar gurur verici değildir. İçinizde yıllarca çocuk kalmış bir yan ağlar. Herkes size “ne kadar olgunsun” dediğinde, o çocuk yanınız biraz daha yalnızlaşır. Çünkü olgunluk bazen bir seçim değil, çaresizliktir. Bazı çocuklar oyun oynayamaz çünkü hayat, onların eline oyuncak değil, sorumluluk verir.

Bu insanlar, kalabalık ortamlarda gülse bile gözlerinde o hüzün hep kalır. Sessizliğin içinde bağırırlar bazen, ama duyulmaz. Yorulurlar; çünkü ruhları hep tetiktedir. Mutlu olmayı isterler ama mutluluğa güvenemezler. Bir gülüşün ardından ne zaman bir fırtına geleceğini küçük yaşta öğrenmişlerdir. O yüzden en güzel anlarda bile bir burukluk taşırlar.

Ve evet, insanlar onlara “olgun” der. Ama kimse, o olgunluğun kaç sabah ağlayarak uyanmaktan, kaç gece sorumluluklarla boğulup sessiz kalmaktan geçtiğini sormaz. Kimse, neyi erken bırakmak zorunda kaldıklarını, hangi hayali içlerine gömdüklerini bilmez.

Peki bu ruhsal yorgunluk bir kusur mudur? Hayır. Bu insanlar, hayatı en derininden hissederler. Bir bakıştan kalp kırıklığını anlar, bir sessizlikte fırtınayı duyarlar. Çünkü kendileriyle çok erken tanışmışlardır. Bu yüzden şefkatleri derindir. Bu yüzden anlayışları sonsuzdur. Çünkü kendiyle baş etmesini öğrenen, başkasına dokunmayı da bilir.

Ruhu yaşlı olanlar, içlerinde taşıdıkları yorgunluğa rağmen yürümeye devam edenlerdir. Kalplerinde hâlâ başkaları için yer açabilen, hâlâ sevgiye, iyiliğe inananlardır. Onlar bu çağın sessiz kahramanlarıdır. Yorulmuş ama vazgeçmemiş. Yalnız kalmış ama kalbini karartmamış olanlardır.

Eğer bu satırlarda kendinizi buluyorsanız… Belki de çocukluğunuzda büyüdünüz, gençliğinizde sustunuz. Ama bilin ki, o sessizlikte çok güçlü bir ruh inşa ettiniz. Ve işte o ruh, bu dünyanın hâlâ umudu.