Adalet ve Kalkınma Partisi(AK Parti) Kocaeli İl Gençlik Kolları tarafından bugün saat 19.30'da Halkevinde "Sessizleştirilen İnsan Hakları" programı gerçekleştirildi. Programda öncelikle Kuran-ı Kerim ve ilahiler okundu. Ardından ilçe gençlik kolları üyelerinin Filistin'de yaşanan dramlara ilişkin hazırladığı kısa videolar gösterildi. Sonrasında kürsüye gelerek bu süreçte gençler olarak huzur sağlanana kadar üzerlerine düşeni yapma konusunda kararlı olduklarını dile getiren AK Parti Kocaeli İl Gençlik Kolları Başkanı Doğan Orak, sürecin sonuna kadar gayret göstermeyi sürdüreceklerini ifade etti. Ortaya konulan emeğin kolay olmadığını belirten Orak, sahnede ya da arka planda yer alan herkesin ciddi bir çaba ortaya koyduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Bu noktada bizler de gençler olarak tabii ki bu huzur bitene kadar, huzurun son bulunana kadar elimizden ne geliyorsa onu yapma gayreti içerisindeyiz.”
Emeğe ve ortaklığa teşekkür
Ortaya çıkan çalışmanın arkasında görünmeyen bir emek olduğunu vurgulayan Orak, katkı sunan herkese teşekkür etti. Daha önce denenmemiş bir iş yapıldığını belirten Orak, bu sürecin ileride yeni ortaklıklara kapı aralayabileceğini dile getirdi. “Ben bu anlamda emek veren, oynayan, çeken, yazan tüm kardeşlerime gönülden teşekkür ederim. Allah sizlerden razı olsun.” dedi.
Empatiyle Yüzleşmenin Önemi Vurgusu
Orak'ın ardından kürsüye gelerek, insanların gerçekten düşünmeye başladığında bambaşka bir duyguya kapıldığını söyleyen Başkan Büyükakın, bunun bazı kısa filmlerle anlatılmaya çalışıldığını ifade etti. Günlük hayatın sakinliği içinde bir anda Gazze’de yaşananların hissedilmeye çalışıldığını belirten Büyükakın, konforlu bir ortamdayken bir patlamayla her şeyin altüst olmasının ne anlama geldiğini anlamanın önemine dikkat çekti: “Burada konuşuyoruz, değil mi? Sessiz, rahat, yüzümüzde gülücükler, salon sıcağı, bir anda bomba düşüyor ve her şey yerle bir oluyor.”
Çifte Standartlara Eleştiri
İnsanı diğer canlılardan ayıran temel özelliğin hissetmek ve empati kurabilmek olduğunu vurgulayan Büyükakın, kimsenin doğduğu coğrafyayı, milletini ya da kaderini seçmediğini hatırlattı. İnsan hakları konusunda dünyaya ders verenlerin aynı hassasiyeti her yerde göstermediğini dile getiren Büyükakın, uluslararası toplantılarda buna bizzat tanık olduğunu söyledi: “Rusya ve Ukrayna arasındaki savaştan dolayı Ukrayna’daki çocuklar için sabahtan akşama kadar oturum düzenleyenler, Gazze’deki çocukları ve masum insanları görmek için beyaz tenli, mavi gözlü, sarı saçlı olmaları mı gerekiyor diye sorulduğunda suskun kalıyorlar.”
Ortak Acıya Ortak Duruş
Dünyanın bir yerinde insanlar kan ağlarken başka bir yerde rahat içinde yaşamanın Türk milletinin vicdanına sığmadığını vurgulayan Büyükakın, yaşanan acının görmezden gelinemeyeceğini dile getirdi. Bir yerde yas tutulurken başka bir yerde bayram havası estirmenin mümkün olmadığını ifade eden Büyükakın, bunun milletin ortak meselesi olduğunu söyledi: “Biz dünyanın bir yerinde insanlar kan ağlarken, öbür tarafta rahat edebilen, ayaklarını uzatıp keyfine bakabilen bir milletin evladı değiliz.”
Sorumluluk ve güçlü Türkiye vurgusu
Milletin, dünyanın neresinde olursa olsun zulme karşı durmayı bir görev bildiğini belirten Büyükakın, gücü yetenin eliyle, yetmeyenin diliyle, ona da gücü yetmeyenin kalbiyle mücadele etmesi gerektiğini ifade etti. Neden bu zulmü durduracak güçte olunamadığını sorgulamanın herkesin sorumluluğu olduğunu söyleyen Büyükakın, daha güçlü ve etkili bir Türkiye hedefinin altını çizdi. Başkan Büyükakın sözlerinin sonunda şunları söyledi: “Daha fazla, çok daha fazla, hiç yorulmadan, gece gündüz demeden çalışmak boynumuzun borcu; öyle bir Türkiye inşa etmeliyiz ki, dünyanın bir yerinde zulüm varsa onun ağırlığı burada da hissedilsin.”













