TMMOB Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi, 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’nin 26’ncı yılı dolayısıyla Tarihi Taş Bina’da düzenlediği açıklamada hem kayıpları andı hem de Türkiye’nin deprem hazırlığına yönelik eksiklerini yeniden gündeme taşıdı. Anmaya mühendis odaları, sendikalar, STK’ların temsilcileri katıldı. Odaların temsilcileri deprem sonrası toplumsal hafızanın canlı tutulması gerektiğini vurguladı. Açıklamayı okuyan TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mehmet Ali Elma, bilimin değil rantın öncelik gördüğünü söyledi.
Depremden 26 Yıl Sonra Değişmeyen Tablo
Elma, 1999 Marmara ve Düzce depremlerinin ardından geçen yıllara rağmen köklü bir dönüşüm sağlanamadığını belirtti. Kahramanmaraş merkezli son büyük depremlerin de ülkenin halen yeterli hazırlık yapmadığının en acı kanıtı olduğunu söyledi.
Riskli Yapı Gerçeği İle Yüzleşilmiyor
Türkiye genelindeki yapı stokunun büyük bölümünün mühendislik hizmeti almamış olmasının ciddi bir tehlike yarattığını ifade eden Elma, TBMM raporlarına göre 10 milyon civarında yapının çoğunun riskli sınıfında yer aldığını aktardı. Risk tespitlerinin ve dönüşüm çalışmalarının ise ihtiyacın çok gerisinde kaldığını vurguladı.
Hataların Kaynağı: İmar Afları ve Meşrulaşan Kaçaklar
Elma, imar aflarının ülkenin deprem güvenliğini zayıflatan en büyük uygulamalardan biri olduğunu belirtti. 2018’deki İmar Barışı ile milyonlarca kaçak yapıya belge verilmesinin afet riskini artırdığını, bilimsel kentleşmeyi tamamen geri plana ittiğini söyledi.
Kentsel Dönüşümde Öncelik Rantta
Riskli yapıların yenilenme oranının yüzde 3-4 seviyesinde kalmasının, kentsel dönüşümün amacından uzaklaştırıldığının göstergesi olduğunu dile getiren Elma; özellikle İstanbul’da dönüşümün yoğunluk artıran, kentleri yaşanmaz hale getiren projelere dönüştüğünü ifade etti.
Bütüncül ve Bilimsel Çözüm Çağrısı
Gerçek dönüşümün, rant odaklı projelerle değil, bilimsel ihtiyaçlar doğrultusunda yapılması gerektiğini belirten Elma, “Rant üretmeyen alanların kaderine terk edilmesi kabul edilemez” dedi. Kentsel dönüşümün, firmalara kaynak aktaran değil riskleri azaltan bir mekanizma olması gerektiğini vurguladı.
TMMOB: Hazırız, Mücadeleyi Sürdüreceğiz
TMMOB’un ve bağlı odaların kentlerin depreme dayanıklı hale getirilmesi için her türlü katkıya açık olduğunu ifade eden Elma, tüm afetlerde yaşamını yitiren yurttaşları rahmetle andı. Mücadelelerinin bilim, teknik ve kamu yararı ekseninde süreceğini söyledi.