Kamuda tasarruf genelgesi, 3.6 milyondan fazla memuru, sosyal hakları açısından yakından ilgilendiriyor.
Kamudaki harcamaların kısılmasıyla bütçe açığında düşüş hedefliyorlar.
Bu adımlardan biri kamu personellerinin servis uygulamasına son vermek olacak.
Kamu personelleri ise isyanda.
Kazanılmış haklarının ellerinden alınmasına tepkililer.
İktidar bunca yıl kamu malını dağıtmakta öyle hoyrat davrandı öyle umursamaz hareket etti ki;
Bu kaynakları sınırsız, tükenmez, bitmez sandı.
Geldiğimiz noktada toplumun her kesimi yanlış ekonomik politikalar nedeniyle fakirleşti.
Alım gücü düştü.
İşçinin memurun beli büküldü.
*
Diğer yandan ise ballı kaymaklı ihalelerle ülke bilmem 5’li çeteler, onların yavruları, onların yancıları, simsarlarınca paylaşıldı.
Devasa bütçeli şirketler yaratıldı.
Aldıkça aldılar.
Büyüdükçe büyüdüler.
Para beton ekonomisine bağlandı.
O da çöktü.
Konut krizi başladı.
Faizler arttı.
Dolar fırladı.
Mehmet Şimşek’i tekrar getirdiler.
Ben bu kamuda tasarruf meselesinin sadece emekçinin sırtına yükleneceğini düşünüyorum.
*
Kamuda tasarruf, kamu emekçilerinin servis ücretini, yemek ücretini keserek mi yapılır?
Bu nasıl tasarruf.
İtibardan hiç tasarruf etmeyenler, emekçinin kazanılmış haklarını elinden almakla tasarruf edeceklerini sanıyorlar.
Dev bütçeli şirketlerinin vergi borçlarını affedip, emekçinin iki kuruş parasını keserek tasarruf mu olur?
Bunun adı olsa olsa hak gaspıdır.
Ancak hükümet anlaşılan tamamen tüm kesimi kendine düşman etmek istiyor.
Emeklilerden yenilen yerel seçim tokadı tam olarak akıllarını başlarına getirmemiş görünüyor.
Şimdi az da olsa destekçisi memurlardan benzer bir reaksiyon istiyorlar.
Böyle bir iş bilmezlik olmaz.
Emekçinin kazanılmış haklarından lütfen elinizi çekin ve milyar dolar vergilerden kaçanlardan alın.
Yeter artık.
Bir işi de doğru yapın, bir kere de doğru yerden bakın;
ve kardeşim gidin elinde olandan alın…