Galatasaray’da bir devir kapandı… Başkan Burak Elmas’la Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim’in yaptığı toplantıdan sonra Terim görevinden ayrıldı. Pekii bu ayrılığa sürükleyen nedenler neydi?

 

·        Fatih Terim’in Kibri: Türk futbolundaki 3 büyük takım vardır; 3 büyük de teknik direktör vardır: Fatih Terim, Mustafa Denizli, Şenol Güneş… Fark ettiyseniz ilk Fatih Terim’i yazdım. Çünkü “imparatorun” yakaladığı başarıları hiçbir antrenörümüz yakalayamayacak. Türk futbolunun hali ortada. Dünya Kupası 3.lüğü Şenol Güneş’in antrenörlük kariyerinin en büyük başarısıdır, değil mi? O başarının mimarı bile Terim’dir. Galatasaray’ın 2000’de UEFA Şampiyonu olan kadrosundaki yerli oyuncuların tamamı 2002 Dünya Kupası’nda Milli Takımımızın kadrosunun temelini oluşturdu.

Terim’in teknik direktörlük kariyerine saygım sonsuz. Ancak ah şu “küçük                           dağları ben yarattım” havası olmasa. UEFA Şampiyonluğu kendisini çok değiştirdi. Çalıştığı başkanlarla kavga, rakip başkanlarla kavga, hakemlerle kavga, medyayla kavga, kavga da kavga… Son olarak başkan Burak Elmas’la yaşadığı soğuk savaş… Bu savaşın galibi şu an için başkan Burak Elmas gözükse                   de onun da Galatasaray’da uzun süreli başkanlık yapacağını düşünmüyorum.

 

 

·        Fatih Terim’in Yanlış Transfer Stratejisi: Terim’in gençlik operasyonu tutmadı… Morutan, Cicaldau, Nelsson gibi oyuncular için Galatasaray’ın kasasından 25,5 milyon Euro çıktı. Aslında Morutan’la Cicaldau sezona fena bir başlangıç yapmadı ancak sonra kendilerini geliştiremedi. Nelsson ise Marcao’nun yokluğunda sezona kötü başlangıç yapmasına rağmen Marcao’nun da dönüşüyle birlikte özellikle Avrupa Ligi maçlarında kendisini toparladı.

Eskiden Galatasaray yetiştirici bir kulüptü; ancak son yıllarda bu durum çok değişti. Florya’da oyuncu yetiştirmek yerine bu oyuncular için milyonlarca Euro harcandı. Yanlış, çok yanlış… Galatasaray, öz kaynağından daha iyi oyuncular çıkartılabilirdi ki bunu daha önce yaptılar. Örnek verecek olursam, Ozan Kabak’ı söyleyebilirim. Galatasaray’la doğru düzgün bir sezon bile tamamlamadan 11 milyon Euro’ya Stuttgart’a transfer oldu.

Bu gençlik operasyonda hem yönetime hem de Fatih Terim’e bir eleştrim daha var. Geçen sezon kiralık oynadığı Adana Demirspor’un, TFF 1.Lig’den Spor Toto Süper Lig’e çıkmasında önemli bir rol oynayan Yunus Akgün’ü neden bu sezon aynı takıma kiralık gönderdiniz? Yunus, Galatasaray’da bir Morutan kadar oynayamaz mıydı? Oynardı, hatta daha iyi oynardı.

Galatasaray’da gençlik operasyonu altyapıdan başlamalıydı...

 

·        Ligde Başka Avrupa’da Başka Galatasaray…: Galatasaraylı oyuncularla ve Fatih Terim’le ilgili yapılan en büyük eleştriye gelelim… Takım ligde başka Avrupa’da bambaşka oynadı. Bunun en büyük nedenide lig maçlarının özellikle yabancı oyuncular için vitrin olarak görülmemesiydi. Sonuçta takımın Avrupa’da oynayabilmesi için ligde başarılı olması veya kupayı kazanması gerekiyor. Galatasaray 2 kulvarda da yok ve bu durum Fatih Terim’in görevinden ayrılmasında önemli bir neden oynadı.

 

 

·        Terim’in Yardımcıları Terim’e Fazla Bağlıydı: Bir eleştrim de Selçuk İnan-Necati Ateş ikilisine… Fatih Terim, Galatasaray’daki 4. teknik direktörlük kariyerinde onca maçta cezalı duruma düştü ancak bu ikili maçlarda Fatih Terim’in talimatlarıyla maçları yönetti. Hiç mi hocanızdan bir şey öğrenmediniz? Terim’in gidişinden sonra takımı Selçuk İnan-Necati Ateş ikilisi yönetseydi fena mı olurdu? Bu konuda yönetimi suçlayamam çünkü maalesef bu ikili Galatasaray’da teknik direktörlük yapmak için yetersizdi. Fatih Terim’in yanında geçen o kadar seneye rağmen…

 

Galatasaray’da Fatih Terim’in ayrılığından sonra göreve Domenec Torrent getirildi. Torrent’le ilgili çok büyük endişelerim var.

 

·        Torrent Büyük Risk: Burak Elmas yönetimi, Fatih Terim’den sonra Domenec Torrent’i takımın başına getirerek büyük risk aldı. Fatih Terim’den sonra göreve kimi getirirseniz getirin bu büyük bir risk olur. Hele Torrent gibi ülke futbolundan bir haber olan bir kişiye takımı emanet ederseniz bu risk daha da büyür.

 

·        Torrent’in Tartışmalı Kariyeri: Bir antrenör Pep Guardiola’nın yardımcısıysa “ooo” dersiniz. Ancak bu süre 11 yıl olursa işte bu durumda sıkıntı var demektir. Çünkü 11 yıl çok uzun bir süre. Bu arada şunu da belirteyim; Torrent’in bir teknik direktörlük var; New York City’de ve Flamengo’da çalıştı. 86 maçla sınırlı olan bir teknik direktörlük kariyeri…

 

 

·        Torrent Galatasaray’a Ne Katar?: Belki altyapıdan birkaç oyuncu çıkartabilir. O da zorunluluktan olur. Çünkü Galatasaray’ın ekonomik durumu pek iyi değil. Takımda yüksek bonservis elde edilebilecek Kerem’le Marcao var. Onlardan en az birini yönetim satar mı bence hayır çünkü Galatasaray Avrupa’da yoluna devam ediyor ve taraftarlardan büyük tepki görürler.

 

·        Torrent Galatasaray’a Oyun Olarak Ne Katar?: Bence bir şey katamaz. Çünkü bir şey katabilmesi için bir tecrübesi olması gerekiyor. 59 yaşında olabilirsiniz ancak teknik direktörlük kariyeriniz 86 maçla sınırlı olursa takıma bir mentalite katamazsınız, çünkü takımı herhangi bir oyuna ikna edemezsiniz.

 

Torrent’le 1,5 yıllık sözleşme imzalandı ancak Torrent’in Galatasaray’da yarım sezon bile kalamayacağını düşünüyorum. Zaman kaybı olacak Torrent…

 

 

Son olarak, Ahmet Çalık’ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum. İyi bir oyuncu, iyi bir profesyoneldi. Tanıdıklarının söylediklerinden de iyi bir insan olduğu anlaşılıyor. Ahmet Çalık’ın ailesine, sevdiklerine kısacası onu tanıyan herkese başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun…