Dünya

Kırım Tatarlarından Trump'a Büyük Tepki

Abone Ol

Kırım Tatar Teşkilatları Platformu, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump yönetiminin Ukrayna’ya sunduğu 28 maddelik “barış antlaşması” taslağı hakkında bir açıklama yayımladı.

Platform yaptığı açıklamada, Kırım Tatar halkının tarihî ve ulusal iradesi doğrultusunda böyle bir planı asla kabul etmeyeceğini vurguladı.

Açıklamada, Kırım Tatarlarının 1783’ten bugüne Rusya tarafından defalarca işgale, soykırıma ve sürgüne maruz kaldığı hatırlatıldı ve şu ifadelere yer verildi:

"Kırım yarımadası, Rusya Federasyonu’nun yalandan ibaret propagandalarının tam aksine bin yıldan daha uzun süredir Kırım Tatarlarının tarihte ve günümüzde anavatanıdır. Kendi tarihleri en fazla üç yüz yıl olan devletlerin ve ulusların bu kadim tarihi hayal etmeleri elbette beklenemez. Rusya rejimleri, vatanımızı ilk olarak 1783 yılında işgal ederek millî devletimizi yok ettiler. İkinci işgal 1918’de gerçekleşti ve Kırım Demokratik Halk Cumhuriyetimiz de kısa süren ömrünü bu işgal ile tamamladı. Ve vatanımız son olarak da yine bir başka Rus rejimi tarafından 2014 yılında işgal edildi.

1783’ten günümüze Kırım’ın aslî ve tarihî sahibi olan Kırım Tatarları defalarca işgalci ve saldırgan Rus rejimleri tarafından soykırıma, katliama ve asimilasyona tabi tutuldu. 1783 yılında Kırım nüfusunun %99’u Kırım Tatarı iken, Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımının gerçekleştiği 18 Mayıs 1944 tarihinde bu oran %0’a düşürüldü. Sovyetler Birliğinin son yıllarında başlayan vatana dönüş dönemi olan 1989-2014 yılları arasında vatanımız Kırım’da nüfusumuz yeniden %14’e çıkmıştı. 2014’ten sonra Rusya’nın Kırım’daki demografik yapıyı değiştirme gayretleri bütün dünyanın gözü önünde gerçekleştirilmiştir.

Kırım Tatarları geçtiğimiz iki buçuk asır boyunca Rusya rejimlerinin baskıları ve zulümleri neticesinde anavatanlarından ayrılmak ve bugün dünyada 20 ayrı ülkede yaşamak zorunda bırakıldı.

Bütün bu baskı, zulüm, katliam ve soykırımlara karşı Kırım Tatar halkı insan hakları, uluslararası hukuk, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve adalet ilkelerinden taviz vermeksizin Rusya rejimlerine ve tiranlarına karşı millî mücadelesini sürdürdü.

Kırım Tatar halkı, Türkiye’de kurulu 48 Kırım Tatar sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Kırım Tatar Teşkilatları Platformu ve 20 ülkeden 183 Kırım Tatar sivil toplum kuruluşunun kurduğu Dünya Kırım Tatar Kongresi 2014’teki son işgalin ardından da bu ilkelere bağlılık kapsamı ve çerçevesinde Kırım’ın kanunsuz ve haydut Rusya Federasyonu tarafından işgalini tanımadığını ve asla tanımayacağını beyan ve ilan etti.

İzah edilen bu kısa tarih ve millî mücadelemizin prensipleri çerçevesinde, kısa tarihi boyunca kendi topraklarında yabancı bir devletin hiçbir baskı ve tehdidini hissetmemiş Amerika Birleşik Devletleri’nin Ukrayna-Rusya savaşı ile ilgili olarak taraflara ilettiği sözde barış planının Kırım Tatar halkı tarafından kabulü kesinlikle mümkün değildir.

Vatanda ve diasporada yaşayan Kırım Tatarları:

-Ukrayna-Rusya Savaşı’nın tek onurlu ve adil çözümünün Ukrayna’nın 2014 öncesi sınırlarının yeniden temin ve tesis edilmesi,

-Saldırgan ve haydut Rusya Federasyonu’nun 2014 yılından beri devam eden yasadışı eylemlerinin neticesinde doğan tüm insanî ve maddî zararların saldırgan tarafından tazmin edilmesi,

-Kırım yarımadasının kaderi hakkında Kırım Tatar halkının iradesine aykırı hiçbir sözleşme ya da anlaşmanın kabul edilmeyeceğinin ve millî irademizin Ukrayna ile birlikte bir gelecek inşa etme kararında olduğunun bilinmesi,

Talep ve beyanlarını ısrar ve kararlılıkla tekrar etmektedir.

Basında yer alan detaylar ışığında Amerikan hükûmeti tarafından önerilen planın tam tabiri ile ‘sözde barış planı’ olduğu, daha da tehlikelisi insanlık için adalet ve hukuk duygusunu yok edici, uluslararası hukuk sistemini çökertici bir içeriğe sahip olduğu, bunun ötesinde gelecekte çok daha büyük ölçekli çatışma ve savaşları tetikleyici nitelikte olduğu çok açıktır. Dünya tarihi böyle adaletsiz anlaşmaların doğurduğu büyük savaş ve çatışmalarla doludur ve teklif sahiplerinin bunlardan ders almadığını göstermektedir.

Kırım Tatarları, acı ve zulümlerle dolu son iki buçuk asırlık tarihleri boyunca her zaman destek ve gücünü yanında hissettiği Türkiye’ye müteşekkir olmuştur. Türk devleti, Kırım Tatar halkının millî irade ve kararlarına her zaman kendi irade ve kararı olarak sahip çıkmış ve her ortam ve platformda savunmuştur. Bu asla unutulmayacak desteğin, sözde barış planına karşı da değişmeden devam edeceğine inancımız tamdır.

Keza, Rusya’nın saldırganlığına ve haydutluğuna karşı onurlu ve kararlı bir şekilde karşı çıkan, mücadeleye destek veren tüm devletlere teşekkür ediyoruz. ABD’nin Kırım’ın geleceği ile ilgili kararlarda o toprakların gerçek sahibi olan milyonlarca Kırım Tatarının talebini göz ardı etmeyen bir barış planı masaya koyacağına dair inancımızı da muhafaza ediyoruz.

Kırım Tatar halkı, zalim ve katil Rusya’ya asla teslim olmayacaktır."