Röportaj: Gupse Ulus & Bahar Özdemir
Türkiye, kadınların seçme ve seçilme hakkını birçok ülkeden önce, 5 Aralık 1934’te kazandı. Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde yapılan yasa değişikliğiyle elde edilen bu hak, dünya demokrasi tarihine damga vuran en önemli adımlardan biri oldu. O yıllarda birçok ülke kadınlarına bu hakkı ya yıllar sonra tanıdı ya da referandumlara götürerek tartışmalı süreçlerden geçirdi. Türkiye ise 5 Aralık’ı, kadınların toplumsal ve siyasi hayatta eşit yurttaşlar olarak yer alışını simgeleyen Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutluyor.
KADINLARA SEÇME SEÇİLME HAKKININ VERİLDİĞİ GÜN
Bu anlamlı günde, Özgün Kocaeli Gazetesi, kentin kadınlarına söz verdi. Avukattan doktora, gazeteciden şoföre kadar farklı mesleklerden kadınların yaşamlarına, mücadelelerine ve duruşlarına tanıklık ettik. Kimi adliye koridorlarında adaletin izini sürüyor, kimi ambulans sirenleri arasında can kurtarıyor, kimi direksiyon başında kentin yükünü omuzluyor, kimi de haber peşinde gecenin karanlığında iz bırakıyordu.
HAKLARIMIZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ
Hepsinin ortak bir cümlesi vardı:
“Kazandığımız haklar bir günde alınmadı; kaybetmemek için her gün mücadele ediyoruz.”
EŞİTLİK VE CESARETİN SİMGESİ
5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, yalnızca bir takvim notu değil; Türkiye’nin kadınlarına armağan ettiği çağdaşlık, eşitlik ve cesaretin simgesi olarak bugün de yankılanıyor.
