SİYASİ PARTİLERDE KATILDI
Dilovası’nda dün parfüm dolum tesisinde çıkan yangın sebebiyle 3’ü çocuk 6 kadın yaşamını yitirdi. Denetimsizlik sonucu yaşanan patlama ile ilgili TMMOB, İSİG Meclisi ve TTB ortak açıklama yaptı. Açıklamaya CHP Milletvekili Mühip Kanko, Harun Özgür Yıldızlı, DEM Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Kezban Konukçu, Kayıhan Pala, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Karamürsel Belediye Başkanı Ahmet Çalık, CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, Birleşik Metal Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı, Smart Solar grevindeki kadın işçileri, çok sayıda siyasi parti, sendika ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu katıldı.

TESİSTE YANGIN TÜPÜ YOK

TMMOB İKK Sekreteri Mehmet Ali Elma, yaşam alanlarının içinde üretime izin verenlerin cezalandırılması gerektiğini belirerek konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Burada insanlar yanarak öldü. Uyarılarımızın dikkate alınmadığını görüyoruz. Uzmanların uyarıları dikkate alınmalı. Meslek odalarının uyarıları dinlemeli, sorumlular yargılanmalı. Yangın merdiveni yok, içeride havalandırma yok, yangın tüpü yok. İlk incelemede gördüğümüz bu” dedi.
BU OLAYIN SORUMLULARINI KINIYORUZ
Tabip Odası Genel Sekreteri Kenan Cibaroğlu, Dilovası’nda geçen herkesin kötü kokusu ile bu ilçeyi hatırladığını söyledi. Dilovası’ndaki kanser vakaları nedeniyle bu bölgede yaptığı bilimsel çalışmalar nedeniyle şu anda görevini yapamayan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nu hatırlatan Cibaroğlu, “Onur Hocamız burada anne sütünde ağır metallerin olduğunu kanıtladı ama kimse bu bilimsel çalışmaları önemsemedi. Her gün binlerce hekim insanların burnu kanamasın diye gece gündüz çalışıyor. Bu olaya neden olanları kınıyoruz. Bu olayda elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi.


YAŞAM ALANININ İÇERSİNDE NASIL İZİN VERİLDİ?

Bu katliam, resmi makamların iddia ettiği gibi bir kaza değil, adeta planlanmış bir katliamdır ve biz bu katliama ilk defa tanık olmuyoruz. Önceki iş cinayetlerinde işverenlerin, denetlemekle yükümlü kurumların ve siyasi otoritenin hesap vermemesi yeni katliamların önünü açmaktadır. İSİG Meclisi verilerine göre sadece Ekim ayında 169, yılın ilk on ayında en az 1737 işçi hayatını kaybetti. Bunların en az 75’i çocuk işçiydi. Buradan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Dilovası Belediyesi’ne, Kocaeli Valiliği’ne ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na soruyoruz: Konutların arasında, yanıcı ve parlayıcı maddelerle çalışma yapan bir işletmenin faaliyetlerine nasıl izin verilmiştir"

BU İŞLETME DENETLENDİ Mİ?

Kasım Fırsatlarına Dikkat: İndirim Kılığında Dolandırıcılık
Kasım Fırsatlarına Dikkat: İndirim Kılığında Dolandırıcılık
İçeriği Görüntüle

"Bu işletmeler bugüne kadar denetlendi mi? Denetlendiyse neden faaliyetleri durdurulmadı? İşyerinde çocuk işçi çalıştırılmasına neden göz yumuldu? İşletme için CİMER’e yapılan şikayetlerin gereği neden yerine getirilmedi? Bu işletmenin çalışma ruhsatı var mı? Varsa bunca eksiğe rağmen neden faaliyeti durdurulmadı? Yoksa ruhsatsız bir işyerinin çalışmasına neden izin verilmiştir? Bu işyerinin itfaiye raporu var mıdır? Varsa işletme faaliyetlerinin durdurulmasını gerektirecek eksikliklere yer verilmiş midir?"

TESİSLER DENETLENİYOR MU?
Yanıcı ve parlayıcı maddeleri işleyen bu işyeri “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik” kapsamına girmekte midir? Öyleyse bu kapsamda denetlenmiş midir? İlimizde çok sayıda yanıcı ve parlayıcı madde depolayan ve işleyen tesis bulunmaktadır. Bu tesisler ne ölçüde denetlenmektedir? İş cinayetlerinin önlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı daha etkin ve kapsamlı denetimler yapmasını engelleyen nedir? Çocuk işçi ölümlerine rağmen MESEM gibi uygulamalarla çocuk işçilik neden özendirilmekte ve kolaylaştırılmaktadır? Diyerek facianın sebebinin derinlemesine araştırılmasını istediler.Whatsapp Image 2025 11 09 At 16.08.10Whatsapp Image 2025 11 09 At 16.09.03Whatsapp Image 2025 11 09 At 16.09.02Whatsapp Image 2025 11 09 At 16.09.03 (1)