Yaklaşık 10 gün önce Haber Koordinatörümüz Sebahattin Aydın yazmıştı. Önceki gün de Özgür Kocaeli Gazetesi’nden Süriye Çatak Tek’in bir haberi vardı.
İki haberde de Yuvacık Barajı’nın bu yaz döneminde erkenden alarm verebileceği ihtimali üzerinde duruluyordu.
Malum, su ve gıda belki bugün için değil ama 25-30 yıl sonrası için en önemli iki gündem maddesi olacak.
Bu nedenle de dikkatli olmak önemli.
Özellikle, Türkiye’nin artık su fakiri bir ülke olduğu gerçeğini göz önünde bulundurmalıyız.
Yuvacık Barajı’ndaki su miktarı bugün itibariyle 42 milyon 730 bin metre küp. Barajın yüzde 84’ü dolu. Ki, geçtiğimiz yıl bugün aynı oran yüzde 98 olarak ölçülmüş.
Kandıra Namazgah’ta da 15 milyon 270 bin metre küp su var. Oranın da yüzde 68’i dolu. Ki, Namazgah’ın doluluğu zaten hiç yüzde 85’in üzerine çıkmadı.
***
Bugün Kocaeli geneline günde 450 bin metre küp civarında su veriliyor. Sıcaklık nedeniyle barajlardaki buharlaşmayı da dikkate aldığımızda, hiç yoksa en az 100 günlük suyumuz mevcut.
Peki bu rakamlar, bir krizin ayak sesleri olabilir mi?
Konu ile ilgili olarak İSU Genel Müdürü Ali Sağlık’ı aradım.
“Endişelenmeli miyiz?” diye sordum.
Kendisi son derece net konuştu.
“Bugün için su krizinden bahsedemeyiz. Henüz çok erken. Haziran ve temmuz aylarını nasıl geçireceğimiz önemli. Kaldı ki, Sapanca Gölü gibi B planımız mevcut. Gerekirse oradan su alabiliriz” dedi.
***
Ali Sağlık’ın üzerinde durduğu asıl konu, Yuvacık’taki veya diğer barajlardaki su miktarı değil.
O’na göre, tasarruf yapmak, o kültürü benimsemek çok daha önemli.
Gerçekten de öyle.
Türk halkı olarak ne yazık ki su tasarrufu bilincini bir türlü yakalayamadık. Yakalayamıyoruz da…
Oysa şunu kabul etmek gerekir…
Bundan 30 yıl önce su yönünden zengindik. Şimdi ise fakiriz.
Artık idrak etmeliyiz.
Ve de suyu tasarruflu kullanmalıyız.